Doğan SATMIŞ

Bu haftanın olayı 40 yaşındaki Fransız Franky Zapata'nın kendi geliştirdiği kaykayla uçarak Manş Denizi'ni geçmesi oldu.

Bu inanılmaz bir olaydı. Basit görünümlü bir kaykaya bindi, Fransa'nın Manş Denizi'ndeki sahilbinden havalandı, tam 35 kilometre uçtu, sonra da İngiltere sahillerine sağ salim ve de yumuşak bir şekilde inmeyi başardı. Denizin üzerinden 15 metre yüksekte uçtu, tüm uçuş 22 dakika sürdü ve zaman zaman hızı saatte 170 km'yi buldu.
Tıpkı bir kuş gibi.

Arada sadece bir kez yakıt ikmali yaptı. Yakıt olarak da kerosen kullandı. (Kerosenin genellikle sanayide kullanılanr bir petrol türevi olduğunu de ekleyelim. Gazyağının  daha gelişmiş ve içerik olarak süzülmüşüne kerosen deniliyormuş.)

Zapata yaptığı işin büyüklüğüne dalarak zafer sarhoşluğuna da kapılmadı ve "Bu küçük bir olay ama ben hayallerimin peşinden koştum ve bu büyük" dedi.

Zapata'nın bu buluşu dünyada yeni bir çağı açıyor. Şimdi bu demektir ki, Zapata'nın yaptığı kaykaylar yakında sağda solda uçan adamlar görmemizi sağlayacak. Ve kendisi de bundan belki de milyarlarca dolar kazanacak.

Malum dünyada bu şekilde uçuşların öncülerinden biri Hezarfen Ahmet Çelebi'ydi. Onun da Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçtuğu söyleniyordu.  

Zapata, bizim Hezarfen'in hayalini bir kaç asır sonra somut olarak gerçekleştirmiş oldu.

Bence tüm bunlardan önemlisi, bir kişinin kendi garajında geliştirdiği bir aletle böyle bir olayı başarması. 

Çünkü Franky Zapata, garajında yaptığı aygıtlar sayesinde daha önce Fransız Ordusu'na da 1.3 milyon Euroluk sipariş almış.

Biz eskiden kendi garajlarında Iphone yapıp, ya da Microsoft gibi yazılımlar hazırlayıp zengin olanları biliyorduk. Anlaşılıyor ki garajda sadece bilgisayar yazılımları yazmak şart değil. Böyle uçucu aletler de yapılabiliyor.  Sadece biraz kafayı çalıştırmak yetiyor.

Bu buluş artık ulaşımda çığır açacak demektir. 

İnsanlar şehir içinde de dışında da bu kaykayla havalarda dolaşacaklar demektir. 

Benim gençlere önerim Franky Zapata'nın yaptığına baksınlar, kafayı bu tür şeylere yorsunlar. 

Bu ve benzeri yaratıcı buluşlar dışındaki uğraş alanları hiç bir zaman hayallerini gerçekleştirmeye yetmez.