Kaynak: Oda TV

Eski Devlet ve Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu bir yazısında dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a hakaretten 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3'üncü celsesinde hakimin değiştiği görüldü. Duruşmanın başlangıcında asliye ceza hakimi, Serdaroğlu'nun elindeki notları görünce, "Umarım uzun uzun savunma yapmazsınız. Önceki ifadenizden farklı bir şey varsa söyleyin" dedi. Serdaroğlu'nun, "Savunma hakkımı kullanmak istiyorum, suçlanıyorum"karşılığını verdi. Hakim, daha önceki ifadelerini okuduğunu belirtip, tekrar yapmamasını istedi.

Serdaroğlu, savunmasına şöyle başladı:

"Hulusi Akar'a hakaret etmedim, görevini hatırlattım. Bugün Türk Ordusu'nun Genelkurmay Başkanlığı dünyadaki bütün orduların genelkurmay başkanlığından manevi ve tarihi açıdan çok daha önemli ve büyüktür. Türk Ordusu'nun geçmişi Mete Han'ın tahta çıktığı andan itibaren başlamaktadır."

HAKİM İLE SERDAROĞLU ARASINDA SAVUNMA TARTIŞMASI

Asliye Ceza Hakimi, bu beyanları tutanağa geçirirken, "Yazılı verseniz olmaz mı?" diye sordu. Bunun üzerine şu diyaloglar yaşandı:

Serdaroğlu: Niye engellemeye çalışıyorsunuz? Rahatsız ediyorsa, kesin cezamı gideyim.

Hakim: Uzuyor. Dışarıda bekleyenler var. Gelin ekranın başına kendiniz yazdırın.

Hakimin bu talebi üzerine Serdaroğlu, sanık bölümünden katibin yanına geçerek, ifadesinin devamı olarak şunları yazdırdı:

"Bugün dünyanın en büyük silahlı kuvvetlerinin sahibi ABD'nin genelkurmay başkanlığı 250 yıllık bile değildir. Bu millet, evlatlarını orduya teslim ederken, komutanlara teslim ediyor. Bu ordunun başı da Hulusi Akar'dır. Kendisinin Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde 250 vatandaşımız şehit olmuş, binlercesi yaralanmış, 6 Türk askeri köprüde kafası kesilerek, öldürülmüştür. Bunların birisinin bile katili bulunamamış, binlerce boş kovanın balistik incelemesi yapılmamış, Hulusi Akar hiçbir şey olmamış gibi görevine devam ediyor.

Elbette ki, vatandaş olarak bunları eleştirmem en doğal hakkım. Ömrüm Türk Devleti'ne hizmetle geçti. Şu anda kendim adaletin ne olduğu konusunda şüpheye düşmüş durumdayım. İçişleri Bakanı bir profesör için, 'Alçak, uşak', Sayın Erdoğan bazı profesörler için, 'Alçak, zalim, cahil, ruhu kirlenmiş, karanlık aydın' diyor, bunlar hakaret sayılmıyor. Ben Akar'a ne diyorum? Siz Atatürk'ün oturduğu koltukta oturuyorsunuz, onun giydiği üniformayı giyiyorsunuz, siz Cumhuriyet'in Genelkurmay Başkanısınız. Siz Atatürk'e küfreden, 'Kefere Kemal' diyen yobazları ziyaret edemezsiniz. Ederseniz, sizi Genelkurmay Başkanı olarak tanımayız. Bakın Tank Palet fabrikası satıldı. Satan alanlar, 'Ben Türk olmaktan mutluluk duymam, üzülürüm' diyen ve hakkında organize suç örgütü kurmaktan şaibeli bir işadamı."

Serdaroğlu’nun bu son sözleri üzerine araya giren Hulusi Akar’ın avukatı Samet Can Olgaç, “Bu davadan sonra olan konular, davayla ilgisi yok” diye müdahale etti. Serdaroğlu da, “Var efendim. Bunlar zapta geçmeli tarih önünde” dedikten sonra ifadesini şöyle sürdürdü:

“Suç örgütü kurmaktan mahkum edilmiş ve yurtdışına kaçmış birinin kardeşi ve Katar Emir’ne bu fabrika ihalesiz verildi. Türk milleti bu fabrikanın satışı ile ilgili Hulusi Akar’ın bir beyanını duymadı.”

“HULUSİ AKAR BABASINDAN KALAN BİR MAKAMDA DEĞİL”

Hakim yeniden Serdaroğlu’nu uyardı. Serdaroğlu da, “Bu makamlar kimseye baki değildir. Siz Anayasa göre görev yapıyorsunuz. Hulusi Akar da babasından kalan bir makamda değil. Türk milletine ait olan bir makamda oturuyor. Bugünler gelir geçer. Adaletin tam tecelli edeceği güne Türk milleti yakında kavuşur. Emrindeki vatan evlatlarının ölümünün hesabını veremeyen kişiyi eleştirdim, hakaret etmedim. Beraatimi talep ediyorum” karşılığını verdi.

Hakim, Serdaroğlu’na sabıkası olup olmadığını sordu. Serdaroğlu,“Cumhurbaşkanlığı’na hakaret davaları dışında sabıkam yok. O da sabıka ise”diye cevaplandırdı.

Hakim, bu kez de Serdaroğlu’na kamuda hangi görevlerde çalıştığını sordu. Serdaroğlu da belediye başkanlığından bakanlığa kadar seçimle gelen makamlarda bulunduğunu, atanmadığını söyledi.

Hulusi Akar’ın avukatı Olgaç da şunları söyledi:

“Savunmanın dosya ile ilgisi yok. Tamamen aşağılama ve küçük düşürme ile yazıldığı açıktır. Çirkin benzetmeler yapılmıştır, hakaret edilmiştir. Cezalandırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca daha önce İsmail Kahraman’a hakaretten aldığı ceza da onaylanmıştır. Bunu alışkanlık haline getirmiştir.”

Avukat Olgaç’ın bu sözleri üzerine Serdaroğlu, İsmail Kahraman’ın da Atatürk küfrettiğini hatırlatarak, herkesin bugün burada Atatürk sayesinde bulunduğunu belirtti. Serdaroğlu son söz olarak da şöyle konuştu:

“Hulusi Akar’ın şahsına hakaret etmedim. Temsil ettiği makamın gerektirdiği şekilde davranmadığı için eleştirdim. Türk devletinin kuruluşunun sahibi Atatürk’e kim hakaret ederse, bin misli ile hakaret ederim, cezasını da çekerim.”

Beyanlardan sonra kararını açıklayan Başkan, Serdaroğlu’nun, “halkı kin ve düşmanlığı sevk ve aşağılamak” suçlaması yönünde beraatına karar verirken, Hulusi Akar’a kamu görevinden dolayı hakaret ettiği gerekçesi ile 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Serdaroğlu suruşma sonrasında karara itiraf edeceğini ve istinafa gideceğini bildirdi.

Serdaroğlu’na destek için duruşmaya, eski İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, eski DYP milletvekilleri Yusuf Bacanlı, Bayar Öktem, Mahmut Öztürk ve eski valilerden Orhan Taşanlar ile bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.