Esat mı, Manaf mı?

Önceki gün Ortadoğu’nun giderek hareketleneceğini, ABD’nin bölgeden çekilebileceğini, en önemlisi Esat’ın gideceğini yazmıştım. Yanlış anlamayın elbette seçimle gidecek. Seçimler ne zaman olur bilinmez ama ABD, Rusya ve Suudi Arabistan’ın Esat’ın gidişiyle ilgili anlaştığını fakat yerine gelecek isim konusunda anlaşmanın henüz netleşmemesi nedeniyle sürecin tamamlanamadığını belirtmiştim.

Dün bir sürpriz yaşandı Esat cephesinde. Suriye Devlet Televizyonu, rejim güçlerinin PYD ile birlikte birkaç saat içinde Afrin şehir merkezine gireceğini ilan etti. Elbette bu Esat açısından önemli ve Putin vizesi olmadan da yapılmayacak bir hamle. Ancak bu Afrin operasyonu başlamadan önce ABD’nin; PYD, YPG, DSG isimleri altındaki terör taşeronlarından oluşan silahlı gücün bölgede DEAŞ ile mücadele edeceğini ve sınır güvenliğini sağlayacağını duyurması gibi bir şey. Yani ABD’nin terör gurupları ile bir başka terör gurubu ile mücadele etmesini dünya kamuoyu nasıl algıladıysa (!) bugün Esat’ın YPG ile Afrin’in şehir merkezini ele geçirmesi de öyle algılanacaktır.

Elbette şu an BM’nin resmi olarak tanıdığı rejimin Afrin şehir merkezine girmesi hakkıdır ve normaldir. Ancak bunu bir ‘terör gurubu’ ile yapması , BM nezdinde artık önemle konuşulması gereken bir başka önemli meseledir. Bana göre Esat bu davranış ve kararı ile (PYD koalisyonuyla) meşruluğunu BM nezdinde tartışmaya çoktan açmıştır. Burada Türkiye kendisini iyi anlatabilirse ve iyi diplomatik manevralar ile değil Suriye’nin kuzeyinde bir oluşumu, Esat’ın bir an önce gitmesini bile hızlandırabilecek durumdadır. Kaldı ki Türk Ordusu’nu bölgede işgalci yapma çalışma ve iddialarını bu saatten sonra burada yazmak zaten zaman kaybıdır ve boş beleş işlerdir.

Peki Esat giderse kim gelir? Rusya ve ABD ile Suudi Arabistan’ın adayları kimlerdir?

Tam da bu sorunun cevabını ararken ülkemizi 26 Temmuz 2012’da ziyaret eden Esat’ın çocukluk arkadaşına dikkat çekmek isterim.

Manaf Tlas!

Suriye Cumhuriyet Muhafızlarının komutanıyken Temmuz 2012 başında beraberinde 23 yakın kurmayıyla gizli bir operasyonla Türkiye’ye kaçtı. Ve hemen ardından ailesinin yaşadığı Paris’e giden Tlas, 26 Temmuz 2012’de Ankara’ya bir süredir bulunduğu Suudi Arabistan’dan geldi. Ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Dışişleri Konutu’nda iftar yemeği yedi. Davutoğlu’nun Tlas onuruna verdiği iftar yemeğine, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Tlas’ı Şam’da büyükelçilik yaptığı dönemde yakından tanıyan Dışişleri’nin Ortadoğu’dan sorumlu müsteşar yardımcısı Halit Çevik de katılmıştı.

Yemekte Suriye’deki son gelişmeler, Türkiye-Suriye sınırında Kürtlerin denetimi alması başta olmak üzere Esad sonrasına yönelik senaryolar da görüşüldü. Tlas, Suriye’de ordunun yapılanması, insan ve silah gücü, kimyasal silahların mevcudiyeti ve korundukları yerler, Esad’a sadık özel kuvvetlerin yapılanması ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgileri Ankara’ya aktarmıştı.

Tlas, tüm muhalif güçlerin Suriye Ulusal Konseyi çatısı altında toplanmasına büyük önem veriyordu. Suriye’de, Irak’ta olduğu gibi devlet olgusunun yıkılmaması gerektiğini savunan Tlas, Ankara’da bir kez daha “Suriye’de yıkılması gereken devlet değil, rejimdir” mesajını yinelemişti. Görüşmenin ardından Ankara’dan ayrılan Tlas, Esad sonrası Suriye’de geçici dönemin devlet başkanı olabilecek isimler arasında yer alıyordu.

Manaf Tlas, Suriye’nin en köklü Sünni ailelerinden birisinin oğlu. 55 yaşındaki Tlas, baba Hafız Esad’ın 2000 yılında ölümünden sonra yerine geçen çocukluk arkadaşı Beşar Esad’ın sağ koluydu. Tlas, Suriye Cumhuriyet Muhafızları komutanlığına yükselmişti.Tlas, Beşar Esad’ı Suriye’de reform sürecinin başlatılması için bir şans olarak gördü. Ancak Tlas, Beşar Esad rejiminin halka yönelik askeri operasyonlarına bir süre sonra isyan etti ve Temmuz 2012 başında Suriye'yi terk etmişti. Yarın hem Manaf Tlas’ın diğer özelliklerini hem de dün yazmaya başladığım soy ağacı bilgilerinin neden şimdi servis edildiğine dair iddiaları yazacağım.

screenshot_4-002.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.