Erdoğan'dan Deprem Eleştirisine Yanıt: CHP Sözcüsünün Dedesi İçişleri Bakanıydı

Erdoğan'dan Deprem Eleştirisine Yanıt: CHP Sözcüsünün Dedesi İçişleri Bakanıydı

Kılıçdaroğlu'nun deprem eleştirilerini yanıtlayan Erdoğan, "Erzincan depreminde CHP Sözcüsü’nün dedesi de o zaman İçişleri Bakanı'ydı. 33 bin vatandaşımız o zaman ebediyete intikal ettiler" dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir depremi sonrasında enkaz başına giderek bilgi almasını "turistik ziyaret" diye tanımladı. Erdoğan, “Ne yazık ki ana muhalefetin başındaki zat, oraya yaptığı turistik ziyarette, "5 gün oldu, enkaz hâlâ kaldırılmadı" diyor. Enkaz kaldırmada bir yarışa girilmiş olsa beşinci gün o yavru nasıl enkazdan çıkarılacaktı? Bilmediğin iş hakkında neden konuşursun? Sus da adam sansınlar” dedi. İsteyen vatandaşlara çadır tahsis edildiğini söyleyen Erdoğan, "KYK yurtlarını da hazır hale getirdik, ama vatandaşlarımız oraları pek tercih etmedi, çadırları tercih ettiler" dedi.

Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

SUS DA ADAM SANSINLAR: "Arama Kurtarma çalışmaları sona erdi. Buna göre de 114 vatandaşımız hayatını kaybetti 1.035 vatandaşımız yaralandı. Yaralılardan 999 vatandaşımız taburcu oldu 36 vatandaşımızın tedavisi sürüyor. Deprem anından itibaren arama-kurtarma, enkaz kaldırma, hasar tespiti ve sağlık hizmetleri ile barınma-gıda tespitleri başta, depremzedelerin tüm ihtiyaçları eksiksiz karşılanmıştır. Bakan arkadaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız bölgede seferber olmuş, bu işi yakından takip etmişlerdir. Enkaz kaldırma çalışmaları en kısa sürede tamamlanacaktır. 1 ay içinde de deprem konutlarının yapımına başlayacağız. 1 yıl içinde de hak sahiplerine konutlarını teslim etmiş olacağız. Yaşanan her felaket bir derstir. Ne yazık ki ana muhalefetin başındaki zat, oraya yaptığı turistik ziyarette, "5 gün oldu, enkaz hâlâ kaldırılmadı" diyor. Enkaz kaldırmada bir yarışa girilmiş olsa beşinci gün o yavru nasıl enkazdan çıkarılacaktı? Bilmediğin iş hakkında neden konuşursun? Sus da adam sansınlar. 

SEN O İLİN VEKİLİSİN: Düşünebiliyor musun? İzmir milletvekilisin... Şöyle bir uğrayıp dönüyorsun. O ilin vekilisin yahu. Senin başından sonuna kadar orada kalman lazım. Bunu da yapmayıp orada hayatını her şeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız hakkında ileri geri konuşuyorsunuz. Kızılay ile ilgili de bir şey demişti, hatırlarsınız. Malatya'da evet Elazığ'da 'Bir tane Kızılay çadırı görmedim' demişti. Şimdi burayla ilgili de Kızılay'a verdiler veriştirdiler. Kızılay orada, AFAD tüm imkanlarıyla orada. Hazırlıklar 4000'e yakın çadırla hazır oldular. Yoğun bir şekilde de çadır kuruluşları yapıldı.

KYK YURTLARI AÇILDI ÇADIRI TERCİH ETTİLER: Hangi imkanlar istendiyse bunlar sağlandı. “Ben çadırda kalmak istiyorum” diyen vatandaşımıza “Çadır yok” denmedi. KYK yurtlarını da hazır hale getirdik ama vatandaşlarımız oraları pek tercih etmedi, çadırları tercih ettiler. Yaşanan her felaket bize ülkemizin deprem kuşağında olduğu, her an yeni sarsıntılarla karşılaşabileceğimiz gerçeğini tekrar hatırlatıyor. Bu konudaki milat hiç şüphesiz 1999 depremi olarak en yakını olarak söylüyorum. Bu işin çok daha gerisi var. Erzincan, Erzurum, Çaldıran'dır Bingöl’dür Gediz’dir... Bunlar çok daha önceleri.

CHP SÖZCÜSÜNÜN DEDESİ İÇİŞLERİ BAKANIYDI: Erzincan depreminde CHP Sözcüsü’nün dedesi de o zaman İçişleri Bakanı'ydı. 33 bin vatandaşımız o zaman ebediyete intikal ettiler.  Büyük Marmara Depremi'nin ardından başlayan mevzuat düzenlemelerini hükümetlerimiz dönemlerinde geliştirerek sürdürdük. Farklı kurumlara dağılmış imkanları bir araya getirerek her depremde ön safta yer alan AFAD'ı biz kurduk. İstedik ki etki alanlarında bir zafiyet oluşmasın. Stokta bin konteyner vardı. Bu bin konteynerleri İzmir'de kullanıyoruz, kullanacağız. Bu arada inşaatlarımız tabii başlıyor.

TOKİ'NİN 18 YILDA YAPTIĞI BİNALAR BİR DEVRİMDİR: Biz gelene kadar sadece 43 bin konut yapan TOKİ’nin 18 yılda tamamladığı, inşa ettiği ve projelendirdiği 975 bin konut bu alanda çok büyük bir devrimdir. Şu anda İzmir'le ilgili bu malum depremin olduğu bölge sulak bir bölge. Biz şimdi orada Tarım Orman Hayvancılık'a ait bölgeyi 1 milyon 400 bin metrekare, burayı rezerv alan olarak şu anda yapılacak olan konutlara tahsis ettik. Çevre Şehircilik Bakanlığımız o alanda inşaata başlayacak. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın. Tüm oradaki zeminle ilgili etütler yapıldı, adımlarımız buna göre atılıyor. Genişleme noktasında da daha farklı rezerv alanlarını oluşturma gayreti içindeyiz.

BİR BUÇUK MİLYON KONUT: Bir buçuk milyon konutu 5 sene içinde inşa etmeyi bekliyoruz. Bu yıl 100 bin konut inşa etmeye başladık. Ayrıca 49 ilimizdeki riskli alan ve 67 ilimizdeki rezerv alanları ile ilgili çalışmalar sürüyor. Riskli yapı tespiti yapılan 1 milyon 395 bin birimdeki 5 milyon vatandaşımıza yaklaşık 15.5 milyar liralık destek verdik.

MİLLETİMİZİN DE ÜZERİNE BİRAZ KOYARAK SAĞLAM BİNA İNŞA ETMESİ GEREKİYOR: İstanbul başta olmak üzere deprem riskinin yüksek olduğu şehirlerimizde bu süreci hızlandırmamız gerektiği anlaşılıyor. Bu sadece kamunun imkanları ile olacak bir iş değildir. Milletimizin de oturduğu binanın depreme dayanıklılığını tespit ettirmesi, herhangi bir sıkıntı varsa kendisi de üstüne biraz koyarak hızla sağlam bina inşası için harekete geçmesi gerekiyor. Ülkemizi deprem başta olmak üzere afetlere hazırlıklı olması için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Artık depremlerin ve diğer afetlerin ardından çok hızlı ve etkin bir müdahale ile vatandaşlarımızın yanında yer alıyoruz.

1 MİLYON YENİ ÜYE: 1 milyon yeni üyemizi temsilen 1 milyon fidanı toprakla buluşturmayı hedeflemiştik. Çalışma devam ediyor. İnşallah her 3 Kasım’da 1 milyon yeni üyeyi temsilen 1 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Ak Parti Türkiye’nin en çok üyeye sahip partisidir. Diğer partilerin tamamını toplayın, 3’le 5’le çarpın Ak Parti’ye yetişemiyor. Ak Partinin 19 yıllık tarihindeki en yüksek kaydı gerçekleştirip 1 milyon hedefine ulaşıyoruz. Şu anda toplamda da 11 milyon 200 bin üye sayısını yakalamış bulunuyoruz. Öyle ki, üyelerimiz kollarını açarak, el ele verseler rahatlıkla Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna insan zinciri oluşturabiliriz.

İNSANLARI KÜÇÜMSEYEN AK PARTİ ÜYESİ VARSA, HAKSIZ İŞGALCİDİR: Cevap veremediğimiz çağrıya dönüş yapmalıyız. 18 yaşını doldurmuş her vatandaşımızın partimizin üyesi olmasını bekliyoruz. İnsanlara her gün gitmeliyiz. Milletle arasına duvar ören, insanları küçümseyen bir Ak Parti üyesi varsa, haksız işgalci demektir.  Ak Parti’nin hiçbir temsilcisi milletten kopuk olamaz. Telefonumuz 24 saat açık olmalı. Üye sayımız sadece skor değildir. Seçimlerde aldığımız oy da bir oran değildir. Nereden geldiğimizi nerede durduğumuzu nereye gittiğimizi iyi bilmek mecburiyetindeyiz. Yeni üyelerimizi her biri için toprağa diktiğimiz fidanlarla karşılaşmamız rastgele bir tercih değildir. İstanbul çöl gibiydi, biz ağaçlandırdık. Türkiye'de çevrenin korunmasına en büyük yatırımları biz yaptık.

İHRACATA YÖNELİK TARIM ÜRÜNÜ İTHAL EDİYORUZ: Tarım ürünleri ihracatımızın 18 milyar doları bulması bu alanda ülkemizin geldiği yeri gösteriyor. Bazıları ya gıda sektörünün nasıl işlediğini bilmediği ya da sinsilik peşinde koştuğu için Türkiye’nin buğday, mısır ithal ettiğini söyleyerek kafaları bulandırmaya çalışıyor. Bizim buğday üretimimiz tüketimimizin üzerindedir. İthal ediliyor çünkü biz buğdaydan un üretiyor makarna üretiyor, bunları da dışarıya ihraç ediyoruz. Bu ihraca yönelik bir ithaldir.

STOKÇULUĞA GÖZ YUMMAYIZ: Diğer alanlarda da aynısını yapıyoruz. Bazı ürünlerde spekülatörlerin stok yaparak fiyatları yükselttiklerinde ithalat yolunu açıyoruz. Bu tür stokçuluk faaliyetlerine elbette göz yumamayız. Evsel atıkların geri kazanımı konusunda yaptığımız çalışmalarda yüzde 35'lik seviyeye ulaştık. 100 bin kişiye istihdam sağlayacak, yılda 20 milyar TL ekonomik kazanç sağlayacak geri dönüşüm sistemi kurmayı amaçlıyoruz.

GERÇEK ÇEVRECİLİK BUDUR: Henüz geri dönüşüm tesisleri konusunda yüzde 13 seviyesinde olmamıza rağmen yıllık 35 milyar lirayı bulan ekonomik hacim oluşmuştur. Sıfır atık projemiz yaygınlaştıkça, plastik atık kirliliğinin azaldığını görüyoruz. Daha da ileriye gideceğiz. Yeşil enerjide Türkiye’yi üst sıralara taşıyacağız. Gerçek çevrecilik işte budur Bay Kemal, bunları da öğren. Yıllarca bizi çevrecilik üzerinden eleştirenlerden bunları duyamazsınız.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler