Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde salgın sürecinde ara verdikleri çalışmalara çevrim içi ortamda yeniden başlayan Özel Tiyatro Topluluğunun engelli üyeleri, anıları ile günlük hayatta yaşadıkları zorluklardan yola çıkarak yazdıkları ilk oyunlarını Dünya Tiyatro Günü'nde sahnelemeye hazırlanıyor.

Tiyatro yazar ve yönetmeni Nuray Dibek'in engelli bireylerin katılımıyla oluşturduğu ve bu zamana kadar Zonguldak, Ankara ve Bartın'da oyunlarını sahneleme imkanı bulan 15 kişilik topluluk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle sahne çalışmalarına bir süre ara verdi.

Tiyatrodan uzak kalmamak amacıyla çevrim içi yoluyla oyun yazarlığı çalışmalarına başlayan topluluk, Dibek'in rehberliğinde haftada 2 gün ezber tekrarı ve sahneleyecekleri oyunların programlarını yapıyor.

Evlerinden katıldıkları tiyatro eğitimiyle sosyal hayatlarını devam ettirme fırsatı bulan topluluk, bu zamana kadar günlük yaşamda karşılaştıkları zorlukları ve anılarını metne dökerek "Yaşadık, yazdık, oynuyoruz" isimli oyun yazdı.

Böylece ilk kez tiyatro oyunu yazma deneyimi yaşayan topluluk, oyunu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde sahnelemeyi planlıyor.

Çalışmalarına çevrim içi devam eden topluluk üyeleri, provaların ardından seyirciyle buluşacakları günü sabırsızlıkla bekliyor.

"Tiyatro yapmaya cesaret edemeyenlere örnek oluyorlar"

Nuray Dibek, AA muhabirine, salgın sürecinde çok fazla yüz yüze çalışma imkanı bulamadıklarını, o nedenle seyircilerle bulaşacakları zamana kadar ellerinde bir eser olmasını istediklerini anlattı.

"Kendimiz yazdık, kendimiz oynayacağız" umuduyla çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Dibek, bugüne kadar yaşadıkları bütün sorunları bir nevi avantaja çevirdiklerini kaydetti.

Dibek, topluluk üyelerinin sahne deneyimi olduğundan tiyatro yazarlığı sürecine uyumlarının daha kolay olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Başlangıçta 'Yapamam' deseler de pes etmeyip devam ettiler. Şimdi ise oyunlarını sahneleyecekleri günü sabırsızlıkla bekliyorlar. Kendi yazdıkları oyunu sahnelemenin ayrı heyecanını taşıyorlar. Tiyatro yapmaya cesaret edemeyen engelli ve engelsiz herkese örnek oluyorlar. Tiyatronun bu anlamda kendilerine cesaret verdiğini ve özgüven kazandırdığını söylüyorlar."

"Yazdıklarımızı seyirci karşısına çıkaracağız"

Yaşadığı kazalar nedeniyle sol gözünün görme yetisini ve iki bacağını kaybeden İslam Aydoğan da salgın nedeniyle birbirlerinden kopmamak için çevrim içi yoluyla yazarlık üzerine çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Yazdıklarıyla gelecekte seyirci karşısına çıkaracaklarını aktaran Aydoğan, "Bilmediğimiz bir alan üzerine çalışmalar yapıyoruz. Tiyatro sayesinde aramızda bir bağ oluştu ve bizler artık aile olduk. Bu bağı devam ettirmek istedik. Pandeminin ya da hastalıkların bizi hiçbir şekilde kopartamayacağını, her şekilde devam edebileceğimizi gösterdik. Tiyatro yazarlığı çok zor ama bizler çok şeyler başardık, bunu da başaracağımıza eminiz." ifadelerini kullandı.

Lösemiyi yenen Seray Kurt ise çalışmalarının devam ettiğini dile getirerek, "Bu eğitimi hem kendi hayatımız hem de farklı hikayeler üzerinden deneyimliyoruz. Bütün duyguları birlikte yaşadığımız bir eğitim oluyor. Bazen çok eğlenceli geçiyor, bazen de yaşadıklarımızdan hüzünleniyoruz. Bir arada olduğumuz sürece hiçbir şey zor değil, zorlukları aşan bir grubuz." diye konuştu.