DR. SEVİNÇ KOÇAK YAZDI: PRİDA ÖDÜLLERİ VE FİJİTAL REKLAMLAR

DR. SEVİNÇ KOÇAK YAZDI: PRİDA ÖDÜLLERİ VE FİJİTAL REKLAMLAR

15 Ocak 2020 akşamı, İDA (İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği) 2020 PRİDA Ödüllerini açıkladı.

Halkla İlişkiler (PR) ve iletişim alanında 6 ana başlıkta 37 kategoriye ayrılmış iletişim çalışmalarının jüri tarafından değerlendirildiği yarışma, bu derece geniş ölçekte konu başlıklarına sahip tek iletişim yarışması. PRİDA Ödüllerinde iletişim alanındaki her tip çalışma inceleniyor ve değerlendiriliyor. Kategorilere baktığınızda adeta geçmişten günümüze PR çalışmalarının nasıl evrildiğini ve geliştiğini gözlemleyebiliyorsunuz. Ayrıca PRİDA Akademi adı altında Üniversitede okuyan genç iletişimcilerin de katılabildiği bir kategori de bulunmakta. Başarının ödüllendirilmesinin ne derece motivasyon arttırıcı nitelikte olduğunu hatırlatarak, PR’cıların PR’larını yapmalarının da gerektiğinin altının çizilmesinin de önemini vurgulamak isterim.

Başta İDA Başkanı Sayın Esra Şengülen Ünsür olmak üzere tüm İDA yetkililerini, hem sektördeki çalışmalarıyla değer üreten profesyonelleri, hem de genç iletişimcilerimizi bir kez daha kutlarken, sektörde öncü olmayı kendisine misyon edinen İDA’nın PRİDA Ödülleri kategorileri içerisinde en dikkat çekici ve adeta iletişim çalışmalarındaki gelişiminin günümüzdeki son noktası olan  “Fijital Projeler” başlığında  bir kategori oluşturması oldukça sevindirici bir durum…  

“Fijital”;  “Fiziksel” ve “Dijital” kelimelerinin kısaltılıp bir araya getirilmesiyle oluşmuş bir terim. Fiziksel unsurlar ile dijital unsurların birlikte kullanıldığı iletişim çalışmalarını kapsıyor. Pazarlama, reklam ve tanıtım çalışmalarında birkaç yıldır kullanılıyor. 

Fijital çalışmalar birçok açıdan tüketicilere farklılık yaşatıp, pazarlama çalışmalarına da ivme kazandırmakta. Günümüz tüketicilerinin çoğu dijital ortamlarda veya sosyal medyada oldukça fazla vakit geçirmekteyken, bu süreçlerinin fiziksel ortamlara taşıyarak sanallıktan kurtulup gerçek hayatla da bağlantılı iletişim çalışmalarını görmek onlara enteresan geliyor. Temelde Arttırılmış Gerçeklik yazılımı (Augmented Realtiy) olan Fijitalin iletişim süreçlerine katkılarını özetlersek;

  • Farklı uygulamalar olduğu için tüketicilere çekici geliyor,
  • İletişim çalışmasındaki ana olayın içerisine tüketiciyi çekiyor ve markayla bütünleştirmiş oluyor
  • Fijital uygulamalarla tüketiciler “deneyim” yaşamış oluyorlar ve bu da markanın benimsenmesine doğrudan etki ediyor
  • Yaratıcı uygulamalar oldukları için, tüketicilerin birebirlerine aktarımları nedeniyle ağızdan ağıza pazarlama yöntemiyle de yayılarak, çarpan etkisiyle daha çok kişiye yayılıyor,
  • Hem eğlendirici hem de satış teşvik edici yönü bulunuyor.

iOS ve Android cep telefonlarında oynanan Pokemon Go oyunu dersek hepimizin hatırlayacağı bir Fijital çalışmayı belirtmiş oluruz. Tüketicilerin arttırılmış gerçeklik uygulaması ile çeşitli Pokemonları cep telefonları ile yakalayıp, sosyal medyada paylaşmaları ve çeşitli markalardan ödüller kazanmalarını sağlayan oyun,  tüm dünyayı bir anda sarıvermişti.  

Halkla İlişkiler, reklam, iletişim alanında çalışan tüm kurum ve kuruluşlar artık Fijital çalışmalara kayıtsız kalmamakta, müşterileri konumundaki markalara hem sanal yolla hem de gerçek şekilde erişebilecekleri hedefler, içerikler sunarak farklılık arayan günümüz tüketicilerini elde etmektedirler. Gelişen teknolojinin iletişim çalışmalarını dönüştürmesinin kaçınılmaz olduğunu görmemizin yanı sıra, tüketici beklentilerinin de değişip geliştiğini görmek ve bu doğrultuda reklam ve tanıtımlar yapmak sektörün içsel dinamiği gereği zorunlu olmaktadır…

Yeniliklerle dolu mutlu günler dileklerimle…

Gündemden dikkatimi çekenler

  • Gazeteci ve Yazar Doğan Satmış, “50 Maddede Göbeklitepe ve Sırları” adı altında muhteşem bir Göbeklitepe incelemesi kitabına imza atmış… Kara Karga Yayınlarından çıkan kitap, dünyanın gündeminde olan Göbeklitepe’ye ilişkin birçok konuya ışık tutuyor. Okunası ve okunması gereken bir kitap olması şüphesiz.
  • Michael Douglas ve eşi Catherine Zeta Jones ile çocukları geçtiğimiz hafta evliliklerinin yirminci yılını kutlamak için çıktılıları dünya turu kapsamında Türkiye’yi ziyaret ettiler ve İstanbul’da konakladılar. Ülke tanıtımlarında tanınmış kişilerin ziyaretleri ve bu ziyaretin uluslararası medyada haber olarak yer alması önemli “country marketing” çalışmasıdır. Planlı olarak gerçekleşmeyen bu tarz ziyaretlerde ünlülerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları yorum ve paylaşımlar hem takipçileri olan milyonlarca kişiye direkt mesaj olmakta hem de bu mesajlardan üretilen haberler tekrar gündem oluşturabilmektedir. Ünlü kişilerin ülke ziyaretleri esnasında edindikleri olumlu ve keyifli izlenimler de onları gönüllü tanıtım elçisi olarak konumlandırır ki hayatları boyunca bu izlenimlerini tanıdıkları ile paylaşmaları da sürekliliğin sağlanması açısından oldukça etkili. Kısacası, iki ünlünün tatili olarak bakılmayacak derecede iletişim açısından önemli bir ziyaretti Michael Douglas ve eşi Catherine Zeta Jones’un İstanbul seyahati, umarım her şey onlar için olumlu ve keyifli geçmiştir, ülkemiz için de pozitif ve güzel bir tanıtım olur…
  • Gülben Ergen’li “Duru Bulgur” reklamı son günlerde en çok dikkatimi çeken reklam oldu. Reklamın cıngılı çok akılda kalıcı olmasa da etkili, verdiği mesaj aslında dikkate değer. Duru markası, bulgurun aşureden dolmaya, paelladan çorbaya geniş bir yelpazede kullanılabilecek ara ürün olarak konumlanmasını hedeflemiş. Böylece sağlıklı beslenmede önemli yeri olan bulguru fayda ekseninde yeniden konumlandırırken, kullanım alanının genişlemesi ve sağlık vaadi, adeta bulgurun tüketiciler tarafından yedinden keşfedilmesine olanak tanıyan amacına uygun ve güzel bir reklam olmuş.   

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler