Cüneyt Şaşmaz Yazdı: Millet Atatürkçülüğü?!

Cüneyt Şaşmaz Yazdı: Millet Atatürkçülüğü?!

Türkiye, "yeni bir BM hareketi" başlatarak teşkilata üye tüm devletleri "dünya barışı" ve "geleceğin eşitlikçi dünya düzeni" için biraraya getirmeli, siyon devletlerin savaş maceralarına karşı çıkan bir "insanlık seddi"nin uluslararası alanda bir an önce

Karikatür gibi, iki çizgi ya da iki cümle ile devasa mevzuları özetlemek mümkün.
 
BOP'un şarki oryantal siyasi'leri, ana meselenin etrafında tur'lamayı seviyor.
Ne de olsa, sponsor'la gidilen Umre, Hac sırasında Mekke'nin etraf'ında tur'lamayı öğrenmişler.

 
Etraf'ında döndükleri kutsal'ın içine baksalar, ana meseleyi anlayacaklar; şöyle ki:
Kıble'niz burası ise "Allah'tan başka ilah tanımayacaksınız, kul hakkı yemeyeceksiniz, kula kulluk etmeyeceksiniz, yardımlaşacaksınız, dünya malının dünyada kaldığını bileceksiniz, tefecilik yapmayacaksınız, gıybet'e bulaşmayacaksınız, kefenin cebi yok" vb dipnot'uyla.
 
Kabe'nin içinde bir şey yok ya da görmesini bilen için "içinde saklı hakikat" budur.
 
Demem o ki:
Basit soru:
Atatürkçüler, günümüz koşullarının gerekli kıldığı Atatürkçü etkinliklerin daha fazla öne çıkması için üzerinde durmaları gereken konuları nasıl ele almalı?!

 
Cevap:
Genel kültür, artı içeriden bir yaşayan olarak, anılarını yazan kişi neyi ne kadar gördü, anladı ise...
 
Yüksek siyaset okumasına gelince, cevaplar ortada:
Demem şu ki:
Atatürkçülüğün siyasal senaryolara alet olması önlenmeli.
 
Başka?!
 
Atatürk Yüksek Kurumu/AYK ile birlikte ADD uzmanları biraraya gelmeli, Atatürkçülüğün bugünkü anlamını belirlemek üzere üst düzey bilimsel çalışma yapmalı.
 
Demem o ki:
Türk halkının Atatürk’ten uzaklaşmasına yol açan her türlü darbe ve müdahale gibi girişimlere, Atatürk'ün adının karıştırılmaması, TSK ile birlikte Atatürkçülerin de alet edilmemesi için Atatürkçüler çalışmalar yapmalı.
 
Nüans:
Darbe ve müdahale kararları, batılı ülkelerce, merkezi bölgedeki çıkarları adına, batılı merkezlerde alındığı herkes tarafından biliniyor!? 
 
Nitekim...
Atatürkçülük'ün düşünce sistemi olan Kemalizm’i ortadan kaldırmak isteyen emperyalistler, ya Neo-Kemalizm adı altında Atatürkçülük'e ters düşen, tamamen karşıt yaklaşımlar geliştirmek ya da Post–Kemalizm diye yeni bir yaklaşımı, Post-modernizm anlayışı çizgisinde kamuoyuna benimseterek kafaları karıştırmaya çalışıyorlar. 
 
Netice:
Türkiye’nin ulusal birikimi Atatürkçülük'ün, batılı emperyal merkezlerde geliştirilmeye çalışılan Neo-Kemalizm ve Post-Kemalizm projelerine alet edilmesini önleyecek bilimsel çalışmalar, AYK ile Türkiye’deki üniversitelerde yapılmalı, bir an önce tamamlanmalı.
 
Velev ki, öyle değil böyle:
Atatürkçüler, bu durumu yakından izlemeli, Kemalizmin neo’suna da post’una da karşı çıkarak, gerçek anlamdaki Kemalizm’i bugünün gerçekleri doğrultusunda güncellemelidir.
 
Yani?!
 
Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili eskiden yayınlanmış kitap, makale ve araştırmaların bugünün koşullarında yeniden yayınlanması, bu bilimsel birikimin günümüzün genç kuşaklarının eline geçmesi sağlanmalı.
 
Başka?!
 
Bu doğrultuda, AYK ve ADD genç araştırmacılara burs sağlamalı, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ün devlet modeli üzerine yeni bilimsel çalışma, araştırma, tezlerin yapılması, yayınlanması sağlanmalı.
 
Ezcümle:
O zaman, batının ileri ülkeleri ile, TC kimliği ile daha sıkı bir bilimsel yarışmaya girme şansını Türk devleti elde edebilir?! 
 
Öte yandan...
Küresel büyük şirketlerin tekelcilik üzerinden dünya ekonomisini ele geçirme girişimlerine karşılık, uluslararası alanda, bütün devletlerin eşit koşullarda katılacağı yeni düzenlemelerin öne çıkabilmesi için Asya ve Afrika ülkeleri ile yakın ilişkilere girilmesi gerçekleştirilmeli.
 
Başka?!
 
Bu çizgide, "mazlum uluslar dayanışması" geliştirilerek, yeni bölgesel işbirliği düzenlerinin süper kapitalizmi devre dışı bırakacak biçimde yapılması bir an önce hayata geçirilmeli.
 
Sözün özü:
Sermaye tekellerine karşı, dayanışmacı ve işbirlikçi bir yeni ekonomik düzen, dünya ülkelerinin katılımı ile acil bir biçimde örgütlenmeli.
 
Nüans?!
 
İmparatorluklardan ulus devlet çıkaranlar, bugünkü aşamada, ulus devletlerden eyalet devletleri çıkarmaya öncelik vererek, geleceğin şehir devletlerinin öncülüğünü yapıyorlar?!
 
Yani?!
 
20 imparatorluktan 200 ulus devlet çıkartanlar, şimdi de 200 ulus devletten 2000 eyalet devlet çıkartabilmek için uğraşıyorlar?!
 
Yani?!
 
Böylece geleceğin 5000 şehir devletinin ortaya çıkartılabileceği bir yeni dünya düzenine, ulus devletleri eyaletler üzerinden parçalayarak ulaşmaya çalışıyorlar.
 
Bunca satır'ı neden alt alta sıraladım?!
Bugünün Atatürkçülerinin, emperyalist amaçlı eyaletçiliğe karşı çıkarak, var olan ulus devletleri desteklemeleri, ülke ve bölge güvenlikleri açısından zorunludur.
 
Nüans?!
 
Atatürkçülerin önde gelen görevi, Atatürk’ün devlet modeline dayanan Türkiye Cumhuriyeti ulus devletini hem korumak hem de savunmak!
 
Başka?!
 
Atatürkçüler, her türlü ikinci cumhuriyetçi akımlardan ve girişimlerden uzak durarak, bunlara, planlı ve bilinçli bir biçimde ulusal bir karşı çıkışı örgütlemelidir.
 
Sözün özü:
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra "son sosyalist devleti de yıktık" diyerek Atatürk devleti karşıtlığını örgütleyenlerin, emperyalist güçlerin satın alınmış ajanları olduğu, yabancı gizli servisler ile ortak çalıştıkları, cemaat ve tarikat görünümünde istihbaratçılık ile yabancılar için operasyonlara kalkıştıkları artık bellidir.
 
Demem şu ki:
Millete doğru yeni bir açılım gerçekleştirilip "Millet Atatürkçülüğü"  geliştirilmeli!
 
Nüans?!
 
Atatürk, devletin ve kamu kuruluşlarının tekelinden kurtarılmalı ve halk kitleleri üzerinden millete daha yakın bir konuma getirilmeli.
 

Ve...

Son olarak...
Bu doğrultuda özel hazırlanmış programlar aracılığı ile devlet ve millet kaynaşmasına giden yol açılmalı.
Atatürk’ün sadece devletin kurucusu olmadığı, aynı zamanda milletin kurtarıcısı olduğu, emperyalizme karşı direnen Türklerin atası olduğu her zaman halk kitlelerine anlatılmalı.
Vb.

Küresel emperyalizmin demokrasi kavramını yozlaştırarak demokrasi görünümünde cumhuriyet devletlerini tasfiyeye yönelmesi dikkate alınıp işe başlamalı, ulus devletleri dağıtan demokratikleşme programlarına karşı, merkezi devlet gücünü artıran yeni cumhuriyet programları hazırlanarak devreye sokulmalı.
 
Böylece...
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalacağı ya da sonsuza kadar yaşayacağı yeni yapılanmaların önü daha rahat bir biçimde açılabilecek.
 
Başka?!
 
Bugün, Cumhuriyetçi güçlerin yıldırılamadığını, Atatürkçüler bütün dünyaya göstermek zorundadır.
 
Netice:
Bugünün koşullarında Atatürkçü dış politikaya bir an önce dönülmesi sağlanmalıdır...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler