Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması.

Türkiye'nin gözü kabine toplantısında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, 3,5 saat sürdü.

Tüm Türkiye’de gözler, bugünkü ‘yerinde karar’ döneminin ilk kabine toplantısına çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak dört kategoriye ayrılan illerdeki risk durumuna göre lokantaların açılmasından yüz yüze eğitime, hafta sonu yasaklarından hafta içi kısıtlama saatlerine kadar kademeli normalleşme kararlarını açıklıyor.

Türkiye'nin gözü kabine toplantısında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, 3,5 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kademeli normalleşme çerçevesinde bugün uygulamaya geçen “yerinde karar” döneminin ilk kabine toplantısına başkanlık etti. Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapıyor. Masada çok önemli başlıklar var. Erdoğan, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak dört kategoriye ayrılan illerdeki risk durumuna göre lokantaların açılmasından yüz yüze eğitime, hafta sonu yasaklarından hafta içi kısıtlama saatlerine kadar alınan önemli kararları açıklıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması şu şekilde;

28 Şubat, tıpkı 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin değerlerini hedef alan bir darbe girişimidir. 28 Şubat sürecinin ülkemize hak ve özgürlükler alanında ekonomiden siyasete uzanan geniş yelpazede ağır faturaları olmuştur. Sermayenin renklere bölünmesi bu ülke için çalışan şirketlerin ötekileştirmesi derin yaralar açmıştır. Binler insanımız siyasi görüşlerinden dolayı zulme maruz kalmıştır. Ortaokullardan üniversitelere hemen hemen her alanda toplumumuz ağır bir kuşatma ile karşı karşıya kalmıştır. Kılık kıyafetiyle okula alınmayanlar. Kimliğindeki fotoğraf sebebiyle kanser tedavisi göremeyen nineneler 28 Şubat garabetinden sadece birkaçıdır. Milletimiz ferasetiyle 28 Şubat sürecini sandığa gömmüş, yeni bir süreci başlatmıştır. Tarih her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanları unutmamıştır. Attıkları manşetlerle, köşelerinde yazdıkları iğrenç yazılarla, sergiledikleri ilkesiz duruşla darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden değil 24 yıl, bin yıl bile geçse alınlarındaki kara lekeyi asla silemeyecektir. Milletin kurumlarıyla, değerleriyle, inancıyla kavga edenler, ekmeğini yedikleri vatana ihanet edenler, kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaktır. Gerektiğinde canı pahasına iradesine sahip çıkma kararlılığını gösteren milletimiz, bir daha asla yeni 27 Mayısların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların yaşanmasına müsaade etmeyecektir. Siyaset kurumunun en önemli sorumluluklarından birinin Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin böyle utançlar yaşamaması için elimizden geleni yaptık ve bizden sonraki nesillere bu mirası devredeceğiz. Kimse bizimle yürümese bile Cumhur İttifakı olarak yeni ve sivil anayasa metnimizi tamamlayıp milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. Maalesef bugüne kadar milletimize layık yeni ve sivil bir anayasa hayalimize kavuşamadık. İnşallah bu defa bunu başaracağız kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdiden başladık. Korkularla, ön yargılarla ve ideolojik at gözlükleriyle hareket edersek ne tarih ne de millet bizi affeder.

İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI

Yargı reformunu yasama Meclis'te, idare boyutuyla Cumhurbaşkanlığımız ve kurumlarımızla hayata geçirdik. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yarın İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaşacağız. 9 başlık altında yüzlerce faaliyet yer alıyor.

İnsan Hakları Eylem Planı'nda hemen her konunun dönüp dolaşıp darbe anayasasının sıkıntılarını gördük. Yeni anayasa teklifimiz bu eylem planının da adeta çatısını; yani tacını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle siyaset kurumunun en önemli sorumluluklardan birinin Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtulması gerektiğine inanıyoruz.

YENİ VE SİVİL ANAYASA

Yeni ve sivil anayasa meselesini tartışmaya açarak herkesin katkısını almak üzere bir yola çıkıyoruz. 10 yıldır ülkemizin gündemine müteaddit defa getirdik. İnşallah bu defa bunu başaracağız. Kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdiden başladık. Korkularla, önyargılarla, ideolojik at gözlükleriyle hareket edersek ne tarih ne de millet bizi affeder.

Yeni ve sivil anayasa çağrımızın bilhassa darbelerden mağdur olmuş farklı kesimlerde oluşturduğu heyecanı memnuniyetle takip ediyoruz. Bu konuda söyleyecek sözü olan herkesi yeni ve sivil anayasa hazırlanması sürecinde yapıcı bir anlayışla yer almaya davet ediyoruz. Gelin ülkemizi darbe anayasalarına mahkumiyet utancından kurtaralım. Gelin cumhuriyetimizin 100. yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım.

Cumhur İttifakı olarak yeni ve sivil anayasa metnimizi tamamlayıp milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız.

Küresel ekonomi zorlu bir dönemden geçiyor. Büyük bir daralma, milyonlarca kişinin işsiz kalmasına, gelir dağılımında bozulmalara, ülkeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarına sebep oldu. Bugün hala aşıya ulaşamayan 100'ün üzerinde ülke bulunuyor.

Yüzde 1,8 olarak gerçekleşen 2020 yılı büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir. Türkiye büyürken İngiltere yüzde 9,9, Almanya yüzde 4,9, Amerika yüzde 3,5 oranında küçüldü. 2021 yılında iyi bir başlangıç yapan ihracatımız Şubat ayında yüzde 9,6 artışla 16 milyar doları aşmıştır."

Tüm partiler başta olmak üzere, sözü olan herkesi yeni ve sivil anayasa hazırlanması sürecinde yapıcı anlayışla yer almaya davet ediyoruz.

Bizim için asıl önemli olan büyümenin toplumun tüm kesimlerine ulaşması ve istihdam oluşmasıdır. Hedefimiz her bir vatandaşımıza dokunacak, refahı artıracak, sağlıklı ve istikrarlı büyümenin orta ve uzun vadede güçlenerek sürmesidir.

Türkiye salgın sonrası dönemin dünyada yükselen yıldızı olacaktır. 2021 bütçe açığı hedefimizi yüzde 4,3'ten yüzde 3,5'e indirdik. Mali disiplinden taviz vermemeye devam edeceğiz.  

Koronavirüs salgını, Batı'da sosyal hastalıkların da artmasına sebep oluyor. Avrupalı yöneticiler yüzleşmekten kaçsa da istatistikler nefret suçlarındaki artışı ortaya koyuyor. Bugün kültürel ırkçılık Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde artık kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür.

Tedbirlerin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. 18 Mart 2021'de yaptığımız toplantının ardından ortak akıl ve karar ürünü olarak kapsamlı tedbirleri milletimizle paylaştık. Salgının yayıldığı dönemlerde tedbirleri sıkılaştırdık. Süreç içerisinde aldığımız tedbirlerden etkilenen kesimler için ilave destek paketleri oluşturduk ve uygulamaya geçirdik. Kim ülkelerde sağlık hizmetlerindeki eksik sebebiyle ortaya çıkan kaos ikliminin Türkiye'de oluşmasına izin vermedik. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler