Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

BEKLEMENİN MALİYETİ/1

Coronavirus'le ilgili olup biten bunca şey arasında "peki bugün ne yapacağız?!" sorusuna bir cevap vermek kolay değil?!
 
Sorular şöyle:
 
Bu konudaki bilgilerin artmasını mı bekleyeceğiz?!
Bugünden başlayarak bir şeyler mi yapacağız?!
Ne yapacağız?!
Yaşadığınız yerde ne kadar vaka olacak?!
Bu durumda neler yaşanacak?!
Ne yapmanız gerekir?!
Bir şeyler yapmaya ne zaman başlamanız gerekir?!

 
Medium adlı Blog'un yazarı Tomas Pueyo'nun, Coronavirus hakkındaki makalesini okuyup bitirdiğinizde şunları öğrenmiş olacaksınız:
- Coronavirus'ü kapınıza kadar gelecek.
Yayılma hızı katlanarak artıyor.
Yavaş başlıyor aniden hızlanıyor.
- Birkaç gün içinde olaylar gelişecek.
Belki bir yahut iki haftada.
- Geldiğinde sağlık sisteminde büyük yoğunluk yaşanacak.
- Vatandaşlar hastane koridorlarında tedavi görmek durumunda kalacak.
- Aşırı yorgun sağlık çalışanları çökecek.
Kimisi ölecek.
- Kime oksijen verileceği kimin öleceği konusunda karar vermek zorunda kalacaklar.
-Tüm bunları engellemenin yolu diğer insanlarla aranıza mesafe koymak.
Bugünden başlayarak!
Bu da olabildiğince çok insanın evden çıkmamasını sağlamak anlamına geliyor.

 
Eğer bir kanaat önderi siyasetçi yahut iş dünyasında karar alıcısıysanız olacakları engellemek için gücünüz ve bu konuda sorumluluğunuz var demektir.
 
Şu an endişeleriniz olabilir:
- Ya fazla tepki gösteriyorsam?!
- İnsanlar bana güler mi?!
- Salak gibi mi gözükürüm?!
- Önce diğerlerinin harekete geçmesini beklemek daha iyi değil mi?!
- Ekonomiye zarar vermiş olur muyum?!

 
İki ile dört hafta içinde tüm dünyada yaşam durduğunda ve cemiyet hayatına birkaç günlük ara vermiş olmanızın hayat kurtardığı ortaya çıktığında kimse sizi eleştirmeyecek.
Hatta doğru karar verdiğiniz için size teşekkür edecekler.

 
Hadi o zaman başlayalım...
 
Yaşadığınız yerde kaç tane Coronavirus vakası olacak?!
 
Çin durumu kontrol altına alıncaya kadar vaka sayısı katlanarak arttı.
Ancak sonra virüs Çin’den dışarıya taştı.
Şu an bir salgın var ve bu artık durdurulamaz.
An itibariyle bu artışın baş aktörleri İtalya Güney Kore ve İran.

 
Bu üç ülkede o kadar çok vaka var ki...
 
Şu an vaka sayısı katlanarak artan onlarca ülke var.
An itibariyle bunların çoğu Batılı ülkeler.

 
Olayların nasıl gelişeceğini ve tüm bunların nasıl engelleneceğini öğrenmek istiyorsak tecrübesi olan ülkelere bakmamız gerekiyor:
Çin’e SARS deneyimi olan Uzak Doğu ülkelerine ve İtalya’ya…
 
Çin'in Hubei bölgesinde o gün kaç kişiye teşhis kondu?!
 
Önemli nokta şu:
Bahsi geçen günde Corona virüsü kapmış toplam insan sayısı henüz bilinmiyordu.
21 Ocak’ta teşhis sayısında büyük artış oldu
100 yeni vaka teşhis edildi.

 
Halbuki sadece o gün içinde hastalığı kapan 1500 yeni kişi vardı sayıları katlanarak artıyordu.
Yetkililerin durumdan haberi yoktu.
Onların bildiği 100 yeni vaka idi.
 
İki gün sonra Wuhan şehri kapatıldı.
O sırada teşhis edilen günlük vaka sayısı yaklaşık 400 idi.
Sayıya dikkat:
Günde 400 yeni vaka karşısında şehri tümüyle karantina altına alma kararı verdiler.
 
Oysa gerçekte aynı gün yetkililerin habersiz olduğu yaklaşık 2500 kişi hastalık kapmıştı.
 
Bir sonraki gün Hubei bölgesindeki 15 şehir daha karantina altına alındı.
 
Wuhan’ın karantina altına alındığı 23 Ocak’a kadar vaka sayıları katlanarak artıyor.
Karantinadan hemen sonraysa vaka sayısı düşmeye başlıyor.
 
24 Ocak’ta 15 şehir daha karantina altına alınınca gerçek vaka sayısının artış hızı durma noktasına geliyor.
İki gün sonra zirveye ulaşılıyor ve o günden itibaren düşmeye başlıyor.
Resmi olarak teşhis edilmiş vakalar ise artmaya devam ediyor.
12 gün boyunca olay sanki daha da kötüleşmiş gibi gözüküyor.

 
Ama öyle değil.
O süreçte semptomlar ağırlaştığı için daha çok sayıda insan doktora gitmeye başladı ve sistem tanı koymak konusunda daha ehil hale geldi.
 
Teşhis edilmiş resmi sayılar ve gerçek vakalar arasındaki farkı anlamak önemli.
Çin’in geri kalan bölgelerinde merkezi hükümet iyi koordine oldu acil ve kapsamlı önlemler aldı.
 
Sonuç şu:
Çin’de Corona’nın tespit edildiği bölgede virüsün katlanarak artma potansiyeli vardı ama Ocak ayının sonunda alınan önlemler sayesinde yayılmasının önüne geçildi.
 
Buna mukabil Güney Kore İtalya ve İran’ın süreci idrak etmek için önlerinde bir ayları vardı ama bunu başaramadılar.
 
Hubei’deki sürecin benzeri yaşandı ve bu üç ülke Şubat sonunda Çin’in diğer tüm bölgelerini geride bıraktı.
 
Güney Kore’de vaka patlaması yaşanırken JaponyaTayvanSingapurTayland veya Hong Kong’da aynı durumun neden yaşanmadığını düşündünüz mü?!
 
Bu ülkelerin tamamı 2003 yılında SARS salgınından fazlasıyla etkilenmiş ve bu deneyimden çok şey öğrenmişlerdi.
Virüsün ne kadar hızla yayıldığını ve öldürücü olduğunu anlamışlar ve dolayısıyla da onu ciddiye almışlardı.
 
Şimdiye kadar duyduklarımız şöyle:
Coronavirüs patlak veriyor, hükümetler potansiyel tehlikenin farkına varıyor ve durumu kontrol altına alıyor.
 
Geriye kalan ülkelerde ise durum çok daha farklı.
Bunlara geçmeden önce Güney Kore ile ilgili bir not düşeyim:
Yüksek ihtimalle burası bir uç değer.
İlk 30 vakada coronavirüsü kontrol altında tutulabilmişlerdi.
Gözden kaçan 31’inci hasta ise virüsü binlerce kişiye bulaştıran bir süper-yayıcı çıktı.
 
Virüs kişiler semptom yaşamadan da yayılabildiği için yetkililer durumun farkına vardıklarında virüs çoktan bir sürü insana bulaşmıştı.
Şu an bir tek bu vakanın sonuçları ile baş etmeye çalışıyorlar.
Ancak durumu kontrol altına alma çabaları her şeye rağmen ortada.

 
İtalya ve İran’daki durum ise belli.
Batı ülkelerindeki artışın ve yalnızca bir hafta için verilen tahminlerin ne kadar kötü olduğunu gördünüz.
 
Şimdi durumun Wuhan veya diğer Doğu ülkelerinde olduğu gibi kontrol altına alınamadığını ve ortaya felaket bir salgının çıktığını hayal edin.
 
Washington, San Francisco körfezi, Paris ve Madrid’den bazı vakalara bakalım.
https://graphics.reuters.com/CHINA-HEALTH-SOUTHKOREA-CLUSTERS/0100B5G33SB/index.html
 
Washington eyaleti Amerika’nın Wuhan’ı gibi düşünülebilir.
Buradaki vaka sayısı katlanarak artıyor.
An itibarıyla bu sayı 140.
 
Ancak bundan önce ilginç bir şey oldu.
Ölüm oranları tavan yapmıştı.
Bir noktada ise eyalette üç vaka ve tek bir ölüm görüldü.
 
Başka yerlerden biliyoruz ki coronavirus'üne ait ölüm oranları yüzde 0.5 ile yüzde 5 arasında bir yerde.
 
Ölüm oranı nasıl yüzde 33 olabilirdi?!
Sonunda ortaya çıktı ki virüs haftalarca tespit edilemeden yayılmıştı.
Yani?!
Ortada sadece üç vaka falan hiç olmamıştı.
 
Sadece yetkililer üç tanesinin farkına varabilmişti ve bunlardan biri de ölümle gerçekleşmişti çünkü bir durum ne kadar ciddi olursa o durumun teste tabi tutulup tespit edilme olasılığı da o kadar yüksekti.
 
Bu, biraz Çin’deki ilk duruma benziyor:
Burada yetkililer yalnızca resmi vakalardan haberdardı ve durum iyi görünüyordu.
Gerçekte ise yüzlerce ve hatta binlerce gerçek vaka mevcuttu.
 
Bu bir mesele:
Yalnızca resmi vakalardan haberdarız gerçek olanlardan değil.
Amma velakin bilmemiz gereken gerçek vakalar.
Peki bunları nasıl tahmin edebiliriz?!
 
Görünüşe göre bunu yapmanın birkaç yolu var.
Ve bunların ikisine dair bir model geliştirdim, böylece siz de rakamlarla oynayabilirsiniz.
İlki ölümlere dayalı tahmin.
Eğer bölgenizde ölüm varsa, bu rakamları kullanarak güncel gerçek vaka sayısına dair tahmin yürütebilirsiniz.
 
Bir kişinin virüse yakalanıp ölmesine kadar geçen sürenin ortalamasını (17.3 gün) yaklaşık olarak biliyoruz.
Yani?!
29 Şubat’ta ölen bir kişi yüksek ihtimalle 12 Şubat’ta enfeksiyona yakalanmıştır.
O zaman ölüm oranını bilebilirsiniz.
 
Bu senaryoda yüzde 1’i kullanıyorum (detayları daha sonra tartışacağız).
Yani?!
(20 Şubat’ta bir ölüm vakası olduysa) bundan 17 gün önce 12 Şubat tarihinde bölgede halihazırda yaklaşık 100 vaka mevcut olmalı.
 
Şimdi coronavirüsü için ortalama ikiye katlanma süresini kullanalım (vaka sayısının ikiye katlanması için geçen ortalama süre).
Bu rakam 6.2.
Kişinin ölümüyle sonuçlanan 17 günlük süre içinde vaka sayısı yaklaşık 8’e (=2^(17/6)) katlanmış olmalı.
Yani?!
Tüm vakalar için teşhis konamıyorsa da, bugün gerçekleşen tek bir ölüme bakarak yine bugün 800 gerçek vakanın olduğunu çıkarabiliriz.
 
Washington eyaletinde bugün 22 gerçekleşmiş ölüm var.
Bu hızlı hesapla yine bugün yaklaşık 16 000 gerçek vakanın bulunduğu söylenebilir.
Bu İtalya ve İran’ın toplam resmi (teşhis edilmiş) vaka sayısına denk geliyor.
 
Detaylara baktığımızda bu ölümlerin 19’unun virüsü fazla yaymayan tek bir kümeden gelmiş olabileceğini fark ediyoruz.
Dolayısıyla bu 19 ölümü tek bir ölüm gibi farz edecek olursak eyaletteki toplam ölüm sayısı dörde denk geliyor.
 
Modeli bu rakam göre güncellediğimizde bugün hala yaklaşık 3000 vakanın varlığından söz edebiliyoruz.
 
Trevor Bedford’un geliştirdiği bu yaklaşım virüsler ve onların mutasyonuna bakarak güncel vaka sayısını tahmin etmeyi hedefliyor.
Sonuç olarak Washington eyaletinde bugün yaklaşık 1100 vaka olduğunu söylüyor.
 
Bu yaklaşımların hiçbiri mükemmel değil ancak hepsi aynı mesajı veriyor: Gerçek vakaların sayısını bilmiyoruz fakat (teşhis konmuş) resmi rakamlardan fazla oldukları kesin.
Birkaç yüz kat değil büyük ihtimalle binlerce kat ve hatta daha da fazla.
 
San Francisco Körfezi'nde 8 Mart’a kadar hiç ölüm yoktu.
Bu da gerçek vakaların tahminini güçleştiriyordu.
Resmi olarak 86 vaka mevcuttu.
 
Fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde test uygulamaları oldukça düşük seviyelerde, çünkü kit sayısı yeterli değil.
Ülke kendi test kitini geliştirmeye çalıştı ama o da bir işe yaramadı.
 
3 Mart itibarıyla tespit edilmiş coronavirüsü vakası bulunmayan Türkiye’de kişi başına düşen test sayısı, ABD’de kişi başına düşen uygulanmış test sayısından on kat fazla.
 
Bugün durum daha iyi de değil; ABD’de uygulanmış yaklaşık 8000 test 4000 kişinin test edildiği anlamına geliyor.
Neticede kesin tanı konmuş vakalar, tüm vakaların sadece bir kısmını oluşturuyor.
 
Peki kime test yapılacağına nasıl karar veriliyor?!
 
San Francisco Körfez Bölgesi’nde yolculuk yapmış veya yolculuk yapmış herhangi biriyle teması olmuş herkes teste tabi tutuluyordu; yani yolculuk bağlantılı tüm vakalara dair bir fikir vardı fakat toplum içinde bulaşarak yayılan vakalara dair bir şey bilinmiyordu.
 
Toplum içinde bulaşarak yayılan vakalar ile yolculuk dolayısıyla yayılan vakalar karşılaştırılarak kaç tane gerçek vaka olduğuna dair tahmin yürütülebilir.
 
Çok iyi verilere sahip Güney Kore için bu orana baktım.
86 adet teşhis edilmiş vakaya ulaştıklarında bunların yüzde 86’sının toplum içinde bulaşarak yayıldığı ortaya çıktı (86 vaka ve yüzde 86 sayıları yalnızca bir tesadüf).
Bu rakamla gerçek vakaların sayısını tespit etmek mümkün.
 
Bugün körfezde 86 resmi vaka varsa gerçek vaka sayısı yaklaşık 600 olmalı.
Fransa bugün itibariyle 1400 vaka ve 30 ölüm açıkladı.
Yukarıdaki iki yöntemi kullandığımız zaman gerçek vaka sayısının 24 bin ile 140 bin arasında olduğunu söyleyebiliriz.
 
Tekrar edeyim:
Fransa’daki vakaların gerçek sayısı resmi olarak açıklananın bir ya da iki kez karesini alarak bulunabilir.
 
Wuhan’daki yetkililer 444 vakayla karşı karşıya olduklarını düşünürken aslında bunun 27 katı enfeksiyon vakası vardı.
 
Benzer şekilde Fransa eğer 1400 vakayla karşı karşıya olduğunu düşünüyorsa ülkede aslında onbinlerce vaka olduğunu söyleyebiliriz.
 
Aynı işlemleri Paris için de tekrarlayabiliriz.
Şehrin içinde ~30 enfeksiyon vakası olduğu düşünülüyor.
Bu durumda gerçek vaka sayısı yüzler hatta binlerle ifade edilebilir.
 
Ile-de-France bölgesindeki 300 vakanın da onbinlerce gerçek vakaya tekabül ettiği tahmin edilebilir.
 
İspanya’daki rakamlar da Fransa’dakilere benziyor (1200 vaka ve 30 ölüm).
Bu da İspanya için de aynı hesapların geçerli olduğu anlamına geliyor.
Yani 20 binden fazla gerçek vaka var.
Geniş Madrid bölgesinde 600 resmi vaka ve 17 ölüm görüldü.
Bu durumda gerçek vaka sayısı muhtemelen 10 bin ile 60 bin arasında.
 
Eğer bu sayıları okuyor ve ‘bu doğru olamaz!’ diyorsanız şunu düşünün:
Rakamlar aşağı yukarı bu düzeydeyken Wuhan’da çoktan karantina ve tecrit başlamıştı.
 
ABD, İspanya, Fransa, Almanya, İran, Japonya ya da İsviçre’deki rakamlara ulaşıldığında, Wuhan tecride çoktan başlamıştı.
 
Ve eğer kendi kendinize ‘İyi de Hubei sadece tek bir eyalet’ diyorsanız hatırlatayım:
Hubei’de 60 milyonun üzerinde insan yaşıyor.
Yani?!
İspanya’dan daha fazla ve Fransa’yla hemen hemen aynı sayıda.
Bu Coronavirus vakaları resmiyet kazandığında ne olacak?!
 
Özetle, Coronavirus halihazırda aramızda.
Gizli bir şekilde
 ve katlanarak büyümeye devam ediyor.
 
Peki, ülkelerimizi vurduğunda (yani resmi tanılar koyulduğunda) neler olacak?!
Bunu bilmek zor değil.
Zira, bazı ülkeler bu duruma örnek teşkil ediyor.
En iyi örnekler de Hubei ve İtalya.
(Devamı yarın)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.