Bahçeli’den Cumhur İttifakı’nın oy oranı için ilginç hesap

Bahçeli’den Cumhur İttifakı’nın oy oranı için ilginç hesap

31 Mart yerel seçim sonuçlarına göre sandıktan çıkan oyların yüzde 7,31'ini alan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli "Oy oranımızı yüzde 7.4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart'ta partimizin aldığı oy yüzde 18.8'dir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam’da partisinin Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu’nu topladı. Toplantı öncesi kameralar karşısına geçen Bahçeli, 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi.

“MHP’NİN OY ORANI YÜZDE 18,81”

Bahçeli “31 Mart seçimleri değerlendirilirken partimizin oy oranı belediye meclis sonuçları baz alınarak yorumlanmakta, kasıtlı ve yanlı şekilde devamlı yüzde 7,4 düzeyinde gösterilmektedir. Halbuki bu iddia gerçek dışıdır. 27 büyükşehir, 17 il, 431 metropol ilçe, 36 ilçe, 33 belde de aday göstermeden Cumhur İttifakı'yla seçimlere katıldığımız açıktır. Partimizin doğrudan oy almadığı pek çok seçim çevresi varken, oy oranımızı yüzde 7,4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart'ta partilerin oy dağılımı en sağlıklı şekilde il genel meclis seçimlerinde görülebilecek, en azından herkese ve hepimize hakkaniyetli bir fikir verecektir. Bu çerçevede Milliyetçi Hareket Partisi'nin aldığı oy oranı yüzde 18,81'dir. Ayrıca seçilen il genel meclis üye sayımız da 188'dir. AK Parti’nin il genel meclisi seçiminde aldığı oy oranı ise yüzde 41,61 düzeyindedir.
Bu durum karşısında Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin toplam oy oranı yüzde 60,42 seviyesindedir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin; il genel meclis seçiminden almış olduğu oy oranının yüzde 18,81 olarak gerçekleşmiş olması birilerini fena halde rahatsız etmiştir. Bunlar rahatsız olmaya devam etsinler, Milliyetçi Hareket Partisi de yürüyüşüne devam edecektir. Rehavete kapılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.

Ak Parti + MHP YÜZDE 51,6 OY ALMIŞTI AMA…

Seçime ittifak yaparak giren Ak Parti ve MHP’nin 31 Mart’taki toplam oy oranı yüzde 51,6 olarak şekillenmişti. Bahçeli Kızılcahamam’daki konuşmasında; İl Genel Meclisi sonuçlarını göstererek MHP’nin oy oranını yüzde 18,81 olarak açıkladı. MHP lideri, Ak Parti’nin oy oranının ise yüzde 41,61 olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “MHP’nin seçimde aldığı oy oranı yüzde 18.8, AK Parti’nin yüzde 41.6” hesabı kafaları karıştırdı. Çünkü, son verilere göre AKP ve MHP’nin toplam oy oranı yüzde 47.64.. Oysa Bahçeli’nin verdiği toplama göre bu oranın yüzde 60.2 olması gerekiyor.

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle;

Partimizin 31 Mart seçimleri üzerindeki düşünce ve değerlendirmelerini maddeler halinde ve ana hatlarıyla şu şekilde özetlemek mümkündür:

1- 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri birkaç müessif hadisenin dışında genel anlamda huzurlu ve sakin geçmiştir.Seçime katılım oranı yüzde 85'i bulmuştur. Demokrasimiz bir kez daha rüştünü ispatlamıştır.
Türkiye'yi kötüleme yarışına giren mihraklar, demokrasimizi yargılamaya heves eden karanlık çevreler, geleceğimizi kundaklamaya kalkışan dış güçler kaybetmiştir. Zillet İttifakı ne yaptıysa 31 Mart'tan sonuç alamamıştır.Yalanlar tutmamış, aldatma ve kandırma siyaseti itibar görmemiştir.31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle ilgili birinci yorum ve kanaatimiz şudur: Türk demokrasisi her türlü engellemeye, karşı duruşlara, karamsar yaklaşımlara, iftiralara, yalanlara rağmen köklü ve dinamik niteliğini kanıtlamış, gelişmeye açık vasfını korumuştur.

2- 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin resmen uygulanmaya başladığı bir dönemde gerçekleşmiştir.Yeni hükümet sisteminin istikrar içinde devamlılığı için 31 Mart seçimleri tarihi önemdeydi.Bu kapsamda 31 Mart seçimleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin adı konulmamış, ilanı yapılmamış güvenoyuna dönüşmüştü.Çünkü CHP-İP-HDP'nin başını çektiği Zillet İttifakı yeni hükümet sistemine mesafeli tavırlarını muhafaza edip her fırsatta eskiye dönmekten bahsediyorlardı.Cumhur İttifakı'nın, 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde almış olduğu demokratik desteğin gerisine düşmesi de asıl ve esas hedefleri arasındaydı.Nitekim X+Y=Z formülüyle siyasi denklemini kurduğumuz 31 Mart seçimlerinde Z, yani MHP ile AK Parti'nin toplam oyu, 24 Haziran'ın gerisine düşmemiş, tam tersine üstünde kalmıştır. Kısaca Z, zafer olarak tecelli etmiştir. CHP-İP-HDP-SP ve diğer yedeklerinin zoraki ittifakı milli iradeden geçer not alamamış, ilgi görmemiştir.
Gerçekleri çarpıtmak nafiledir, zira her şey çok açıktır. İster il genel meclis seçiminden çıkan oransal veya sayısal sonuca bakalım, isterse de belediye meclis seçimindeki tabloyu yorumlayalım, biliniz ki, sonuç asla değişmeyecektir. MHP ile AK Parti'nin Cumhur İttifakı şemsiyesi altında yapmış olduğu hesapsız ve çıkarsız birliktelik hukuku millet nezdinde tam olarak destek bulmuş, takdir edilmiş, üstelik taraflara ihmali halinde ağır siyasi bedellere yol açacak sorumluluklar yüklemiştir. Türk milleti Cumhur İttifakı'na güven duyduğunu açık seçik göstermiştir. Dahası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde geleceğini görmüş, umutlarını bağlamıştır. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle ilgili ikinci yorum ve kanaatimiz şudur: Kazanan Cumhur İttifakı'dır. Kazanan Türkiye'dir, kazançlı çıkan cumhurdur, Cumhuriyet'tir, kısaca Türk milletidir.

3- Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart seçimlerinde; 1 büyükşehir, 10 il, 58 metropol ilçe, 78 ilçe, 89 belde olmak üzere toplam 235 belediye başkanlığı kazanmıştır. Bin 389 belediyenin 987'si Cumhur İttifakı'nın siyasi sorumluluğuna teslim edilmiştir. Belediye başkanlıkların yüzde 72'si Cumhur İttifak'ını oluşturan partilerin yönetimine geçmiştir. Geldiğimiz bu aşamada karşımızdaki tablo başarı sayılmayacak mıdır?
Bunun yanında Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilere milletimizin eşsiz bir teveccühü olarak görülmeyecek midir? Partimiz 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimlerine göre büyük bir sıçrama yapmıştır.
Çok şükür büyüdükçe büyüyoruz, gücümüze güç katıyoruz. Orta Anadolu ve Karadeniz başta olmak üzere, hemen hemen tüm seçim çevrelerinde Milliyetçi Hareket Partisi hem Cumhur İttifakı içinde, hem de tek başına siyasi varlığını güçlü şekilde göstermiş, muazzez yükselişini sürdürmüştür. Oransal olarak belediye başkanlığı sayısını en çok arttıran parti Milliyetçi Hareket olmuştur.
Üretken Belediyecilik anlayışımız tasdik edilmiş, duruşumuz sempati toplamış, fikriyatımız destek görmüş, çağrılarımız dikkate alınmış, tutarlılığımız, ilkeli tutumumuz, dürüstlüğümüz, siyasi ahlakımız, samimiyet ve safiyetimiz karşılık bulmuştur. Elbette büyük milletimize müteşekkiriz.Elbette üç hilali sahiplenen aziz millet evlatlarıyla iftihar ediyoruz. Elbette tüm teşkilatlarımızla, tüm adaylarımızla, tüm sevdalılarımızla, Cumhur İttifakı'nın tüm mensuplarıyla gurur duyuyoruz. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle ilgili üçüncü yorum ve kanaatimiz şudur: Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Parti seçimden başarıyla çıkmış, sonuç itibariyle belediye başkanlıklarının kahir ekseriyeti ehline emanet edilmiştir. Gönül isterdi ki, daha fazla belediye başkalığı kazanalım. Dilerdik ki, daha yüksek bir oy oranına ulaşalım.
Bu itibarla, eksiğimiz varsa tamamlayacağız.  Bütün sonuçları sandık sandık inceleyeceğiz. Daha iyisini, daha fazlasını zaman ve süreç içerisinde el birliğiyle, güç birliğiyle, tam bir inanmışlıkla mutlaka sağlamış olacağız. Bize bağlanan güveni boşa çıkarmayacağız. Ümitleri heba etmeyeceğiz. Çünkü haklıyız, çünkü sevdamız Türkiye, sedamız Türk milletinin kutlu hedefleridir.

4- 31 Mart seçimlerinde 3 bin 658 belediye meclis üyesi partimizden seçilmiştir.  Bu sayı toplam belediye meclis üyelerinin yüzde 17,63'üne tekabül etmektedir. 31 Mart seçimleri değerlendirilirken partimizin oy oranı belediye meclis sonuçları baz alınarak yorumlanmakta, kasıtlı ve yanlı şekilde devamlı yüzde 7,4 düzeyinde gösterilmektedir. Halbuki bu iddia gerçek dışıdır. 27 büyükşehir, 17 il, 431 metropol ilçe, 36 ilçe, 33 belde de aday göstermeden Cumhur İttifakı'yla seçimlere katıldığımız açıktır. Partimizin doğrudan oy almadığı pek çok seçim çevresi varken, oy oranımızı yüzde 7,4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart'ta partilerin oy dağılımı en sağlıklı şekilde il genel meclis seçimlerinde görülebilecek, en azından herkese ve hepimize hakkaniyetli bir fikir verecektir. Bu çerçevede Milliyetçi Hareket Partisi'nin aldığı oy oranı yüzde 18,81'dir.  Ayrıca seçilen il genel meclis üye sayımız da 188'dir. AK Partinin il genel meclisi seçiminde aldığı oy oranı ise yüzde 41,61 düzeyindedir. Bu durum karşısında Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin toplam oy oranı yüzde 60,42 seviyesindedir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin; il genel meclis seçiminden almış olduğu oy oranının yüzde 18,81 olarak gerçekleşmiş olması birilerini fena halde rahatsız etmiştir. Bunlar rahatsız olmaya devam etsinler, Milliyetçi Hareket Partisi de yürüyüşüne devam edecektir. Rehavete kapılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleriyle ilgili dördüncü yorum ve kanaatimiz şudur: Belediye meclis üyeleriyle il genel meclis üyelerinin sayısal ve oransal üstünlüğü mutlak anlamda Cumhur İttifakı'ndadır.Zillet İttifakı'nın kanatları kırıktır.Cumhur İttifakı'nın belediye başkanlıklarını alamadığı büyükşehir ve illerde belediye meclis üyeleri boyutuyla denetim ve kontrol görevi de cumhurun bizzat kendisine tevdi ve emanet edilmiştir.

5- Zillet İttifakı'nın ana aktörü Cumhuriyet Halk Partisi'nin özellikle 11 büyükşehirde sonuç aldığı görülmektedir.Bu aslında nevi şahsına münhasır Pirus Zaferi'dir. Kazanırken kayıp böyle bir şeydir.CHP'nin yönetimini üstlendiği büyükşehir belediyelerinde meclis üyeliklerinin ağırlığı Cumhur İttifakı'ndan yanadır.Davul onların boynunda olsa da, tokmağın kimde olduğu aşikardır.HDP bütün imkânlarıyla CHP'ye çalışmıştır.İP'in karanlık misyonu bütün yönleriyle deşifre olmuştur. CHP'nin kuklasına dönenler, siyasi hülleyle ahlaki hezimet yaşayanlar, MHP'ye engel olmak, önüne geçmek amacıyla kumandayla hareket edenler iki cihanda da yatacak yerleri olmayan kötülerdir.Bunlar PKK'nın emellerine hizmet etmişlerdir.Bunlar Türkiye düşmanlarının gölgesine sığınmışlar, kılıcını sallamışlardır.Başkasına kazandırayım derken kendi kalelerine gol üstüne gol atmışlardır.Varlıklarını sadece işbirlikçiliğe, ilkesizliğe, CHP'nin kule nöbetçiliğine adayanlar 31 Mart'ta siyaseten iflas bayrağını çekmişler, çürümenin son safhasına eriye eriye geçmişlerdir.İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da, Bursa'da Zillet İttifakı'na HDP-PKK kan nakli yapmış, CHP'ye oy desteği sağlamıştır.Üstelik FETÖ'cüler her yerde açık açık, göstere göstere, adeta meydan okuyarak Zillet İttifakı'na çalışmışlardır.Maalesef üç büyükşehirde çok tehlikeli bir oyun oynanmıştır.Diğer büyükşehirlerde de durum bundan farklı değildir.Büyükşehir ilçe belediyelerinde sayısal ve siyasal üstünlük Cumhur İttifakı'ndayken, büyükşehir belediye yönetimleri şu çelişkiye bakınız ki Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçmiştir.Mesela Ankara'da Cumhur İttifakı 25 ilçenin 22'sinde belediye yönetimini kazanmış, üç ilçenin yönetimi de CHP'de kalmıştır.Buna rağmen büyükşehir belediye başkanlığına hakkındaki suçlamalardan henüz aklanmamış ve hukuken temize çıkmamış bir şahıs seçilmiştir. Bize göre, ilçe belediyelerindeki iradenin büyükşehir belediyesine yansımamış olması kafa karıştırıcı bir pürüz, demokratik bir zafiyettir.Bunun tamir ve telafisi şarttır.Önümüzdeki gündem konularından birisi de bu olmalıdır.Mahalli idarelerde sistemsel onarım, yönetimsel düzenleme elzemdir.Hatırlanacağı üzere, konuyla ilgili teklifimizi 2 Nisan 2019 Salı günü partimizi takip eden muhabirlerle bir sohbet esnasında dile getirmiştim.Bir sistem adaletsizliğinden, bir sistem dengesizliğinden bahsetmiştim.

‘Korkmaya, kaçmaya, kaçak güreşmeye gerek yoktur’

İlçelerde başarı kazanıp büyükşehirde kaybetmenin normal ve kabul edilebilir bir şey olmayacağına vurgu yapmıştım.İlçelerde sandığa yansıyan iradeyle büyükşehir belediyesi seçiminde sandıktan çıkan neticenin çelişmesini demokrasi açığı, bir sistem arızası olarak yorumlamıştım. İlaveten demiştim ki, öyle bir sistem inşa edilsin ki, sadece büyükşehir belediye başkanını seçelim, o da üstlendiği görev ve yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin. Bunda ne mahsur vardır? Bu teklifimizden dolayı keyfi kaçanlar neye ve kime hizmet etmektedir? Korkmaya, kaçmaya, kaçak güreşmeye gerek yoktur. Teklifimizi bölücü ve yıkıcı çevrelerin üslubunu kullanarak eyalet sistemine yeşil ışık yakılıyor diyerek çarpıtmak ahmaklıktır, cahilliktir, hatta utanmazlıktır.Türkiye'yi eyaletlere bölmeyi amaçlayan alçaklara hizmet edenler bellidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler