Aym'nin Hak İhlali Kararı Verdiği Zeytinburnu'ndaki Patlama Davasında Karar Açıklandı

Aym'nin Hak İhlali Kararı Verdiği Zeytinburnu'ndaki Patlama Davasında Karar Açıklandı

Zeytinburnu'ndaki bir iş merkezinde 21 kişinin yaşamını yitirdiği, 115 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 4 sanığın yeniden yargılandığı davada, 2 sanık onar ay, 2 sanık da birer yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı

Zeytinburnu'ndaki bir iş merkezinde 21 kişinin yaşamını yitirdiği, 115 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 4 sanığın, Anayasa Mahkemesinin (AYM) "yaşam hakkının ihlal edildiği" yönündeki kararının ardından yeniden yargılandığı davada, 2 sanık onar ay, 2 sanık da birer yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı.

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Rüstem Tekin ile bazı mağdurlar ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmaya katılan müştekiler ve avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Son sözü sorulan sanık Rüstem Tekin, "Ben suçsuzum, beraatimi talep ediyorum." dedi.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, Zeytinburnu Belediyesinde 2004-2007 arasında imar ve şehircilik müdürü olan sanık Şevket Yıldırım ile 2007'den olay tarihi olan 31 Ocak 2008'e kadar imar ve şehircilik müdürlüğü görevini yapan sanık Hatice Küçükakyüz'ü "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan birer yıl hapis cezasına çarptırdı.

Sanıklara verilen cezanın gelecekleri üzerindeki olası etkilerine göz önünde bulunduran mahkeme, oy çokluğuyla takdiri indirim uygulayarak cezayı onar aya indirdi.

Mahkeme, Zeytinburnu Belediyesinde haziran 2000'den patlamanın yaşandığı tarihe kadar zabıta müdürü olan sanık Feruz Kutsal ile 2004'ten patlama tarihine kadar ruhsat ve denetim müdürü olarak görev yapan sanık Rüstem Tekin'in "görevi kötüye kullanma" suçundan ikişer yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Bu sanıkların da cezalarında oy çokluğuyla takdiri indirim uygulayan mahkeme, cezayı birer yıl sekizer aya düşürdü.

Mahkeme, dosyaya yansıyan kişilik özellikleri itibariyle, bir daha suç işlemeyecekleri hususunda olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların cezalarında erteleme yapılmasına yer olmadığına hükmetti.

Mahkeme başkanı, sanıkların cezalarında uygulanan takdiri indirim hükümlerine yönelik karara muhalefet şerhi koydu.

Davanın geçmişi

Zeytunburnu Davutpaşa'da 5 katlı Emek İş Hanı'nda 31 Ocak 2008'de meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetmiş, 115 kişi yaralanmıştı.

Ruhsatsız havai fişek atölyesinde meydana geldiği belirtilen patlamayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Zeytinburnu Belediyesinden 5 personel ile 2 bina sahibi ve patlamanın olduğu atölyeden bir kişinin cezalandırılması istenmişti.

İddianamede, Zeytinburnu Belediyesinin 5 çalışanının "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle öldürme", diğer 3 sanığın da "taksirle öldürme" suçunu işledikleri ifade edilmişti. Hakkında ek iddianame düzenlenerek bu davanın sanıkları arasına katılan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış'ın da "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle ölüme neden olma" suçlarından cezalandırılması talebinde bulunulmuştu.

Dönemin Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da Danıştay 1. Dairesinin, İçişleri Bakanlığının soruşturma izni vermemesi yönündeki kararını kaldırmasının ardından davaya dahil edilmişti. Aydın hakkında da "taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Mahkemenin kararı

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Murat Aydın, Atakan Tanış ve iş yeri çalışanı Hasan Altay hakkında isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmişti. Mahkeme, sanıklar Feruz Kutsal ile Rüstem Tekin'in "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek" suçundan dokuzar yıl hapis cezasına çarptırılmasına, duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezalarının 7 yıl altışar aya düşürülmesine hükmetmişti.

Sanıklar Servet Kırna ile Şevket Yıldırım'ı "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek" suçlarından beşer yıl hapisle cezalandıran mahkeme, sanıkların duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle 4 yıl ikişer aya indirdiği cezayı 30 bin 400 lira adli paraya çevirmişti.

Mahkeme heyeti, olayın meydana geldiği binanın sahipleri Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit hakkında da "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek" suçundan altışar yıl hapis cezası vermiş, duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle cezayı beşer yıla düşürmüştü.

Hatice Küçükakyüz'ün de "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek" suçundan 3 yıl hapis cezasına hükmeden mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak, cezanın 2 yıl 6 aya indirilmesine ve 18 bin 200 lira adli para cezasına çevrilmesine karar vermişti.

Yargıtay aşaması

Dosyanın, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanıklar Murat Aydın, Atakan Tanış ve Hasan Altay hakkındaki "beraat" kararı ile Remzi Koçyiğit ile Resul Koçyiğit hakkındaki "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet verme" kararını onamıştı.

Feruz Kutsal, Rüstem Tekin, Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz hakkında ise "taksirle nitelikli şekilde ölüme sebebiyet vermek" suçundan değil, "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılama yapılması gerektiğine hükmeden Yargıtay, kararı bozmuştu.

Yargıtay, Servet Kırna hakkında ise görevi bırakma süresi göz önüne alındığında hakkındaki suçlamanın zaman aşımına uğratılarak düşmesi gerektiğine hükmederek, dosyayı Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Ocak 2019'daki kararında Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz'ü "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan onar ay, Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal'ı da "görevi kötüye kullanma" suçundan ikişer yıl hapisle cezalandırmış, hükmün açıklanmasını da geri bırakmıştı.

- Anayasa Mahkemesinin kararı

Müşteki avukatları, olay nedeniyle başlatılan ceza soruşturmasında bir kamu görevlisi hakkında zaman aşımından düşme, diğer bazı kamu görevlileri hakkında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin 14 Şubat 2018'de Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna ve başvuruculara 1 milyon 200 bin lira manevi tazminatın ödenmesine karar vererek, yeniden yargılama yapılması için kararın bir örneğini Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler