
Ali Aslan Dodurga Yazdı: Bir Şehir ve Bir Profil Gündemdeki Erbil ve Türk Diplomatına Saldırı
Eski bir Osmanlı şehri Erbil...Daha sonra cetvel devleti Irak'a ait edilmiş bir kuzey Mezopotamya kenti...
Şimdilerde ise;
Irak'tan kopa(rıla)n ve bağımsızlık referandumu ellerinde patlayan Siyoncu Yahudi Barzanistanı’nın ‘de facto baş şehir’i... !
80'li yıllarda gezip gördüğüm Türkmen ağırlıklı olarak Kürt ve Arapların birlikte yaşadığı bir şehir Erbil...
Fiziki kimliği, Sosyo-kültürel yapısı ve demografisi ciddi ölçüde değiş(tiril)erek bir başka karaktere büründürülmüş…
Farklı ve yöresel geleneklerin dışında özellikler taşıyan bir şehir artık orası…
Seçilmiş(!) bir merkez…
Çok dikkat çekici olan güncel bir iddia var bu şehir için:
“Dünyanın en güvenlikli şehri” !!!
Öyle ki,
“Kişi başına düşen güvenlik kamerası Sayısı”nda ilklerde olan şöhretli Çin şehirlerini bile gerilerde bırakmış…
Asla suç işlenemez iddiasında ve yediemin havalarında bir şehir...
Daha birçok özellikleri ile de dikkatleri üzerine çekiyor…
Amerika dünyanın sayılı askeri havaalanlarından birini inşa etti orada...
Ve bilindiği üzre; ajanlar cenneti haline gelen bir yerleşke...
Aklınıza ne gelirse, kim(ler) gelirse hepsi mevcut bu “metazori başkent” de...
Türkiye de çok önem vermiş bu eski Türk İli'ne...
Muazzam yatırımlara imza atmış...
Neredeyse bu çakma başkentin tüm altyapılarını (ve elbette üst yapılarını) Türkiye inşa etmiş...
Sanırsınız ki;
Oradaki ‘plastik ülke’yi Kürtler değil bizimkiler kuruyor!
Resmen tüm birimleri ile bir devlet inşa etmişiz orada…
Halen devam eden işlerimiz de var..
Ve tüm bunların doğal bir sonucu olarak muazzam görevliler atamışız oraya.
Bunlardan birisi de; Erbil Eski Başkonsolosu!
Dehşet derecede önemli ve faydalı bir profil!
Peki kimdir bu mühim şahıs!?
Bir Rothschild elemanı…
Evet, yanlış duymadınız, Rothschild’lerin memuru…
Meşhur Genel Energy Petrol Şirketinde görev(!?) yapmış..
Başka?
Cinnet derecesinde bir HDP (PKK!?) taraftarı
Ve
Derin bir Selahattin Demirtaş hayranı…
Öyle ki;
Resmi sosyal medya hesabı üzerinden hasret dizeleri ve övgüleri göndermekte bir sakınca dahi görmüyor...
İşte böylesine bir başarı harikasını atamış Türkiye oraya...
Kurulan altyapılara destek olsun diye..
İyi, güzel de, hangi akıl başkonsolos olarak atamış bu mucizeyi oraya?
Bunu da kendiniz bulun artık bir zahmet...
Bu mucize kişiliği biraz daha yakın tanıyalım isterseniz:
Adı: Aydın
Soyadı: Selcen
Doğum Yılı: 1969
Doğum Yeri: İstanbul
Lise: Saint Joseph
Üniversite: MÜ İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölümü
Büyük dedesi 1915 olaylarında Trabzon Valisi Cemal Azmi
Galatasaray Spor Kulübünde kongre üyesi
Evli…
Alaz isminde bir kızı var…
1992-2003 arasında Dış İşleri’nde birçok pozisyonda görev veriliyor.
2010-2013 arasında Erbil Başkonsolosu yapılıyor.
Görevdeyken Ortadoğu Gen.Md.’ü Ethem Tokdemir’in veda yemeğine katılıyor.
Bir Bağdat Restoranında verilen o yemekte promil duvarını aşıyor.
Kafayı fena bulunca gizlediği duyguları patlıyor.
Türklere ve Türk Devletine epey bir sayıp saydırıyor…
Ama o anlarda “bir sihirli elin çektiği kamera Kayıtları”na yakalanıyor…
Ve o kayıtlar Davutoğlu’na kadar servis ediliyor…
Haber 28.05.2013’te yayınlandıktan hemen sonra Gezi Parkı olayları başlıyor.
Ve bir resmi ihanetin daha sonu geliyor konsolos apar topar istifa ettiriliyor…
Tabii Bay Tokdemir de nasibini alıyor bu rezaletten ve ihanetten…
O da Re’sen emekliye sevk ediliyor…
Henüz daha görevinden ayrılmadan önce özel sektöre geçiyor.
%50’si İngiliz %50’si Türk olan Genel Energy Şirketi’ne Siyasi Danışman yapılıyor!
11 Kişilik Yönetim Kurulu olan şirketin yalnızca 3’ü Türk(!?)
- Mehmet Öğütçü
- Gülsün Karamehmet Williams
- Murat Yazıcı
Yabancı üyeler arasında ise müthiş denilebilecek isimler var!
- Rodney Chase
- Tony Hayward
- Julian Metherell
- Sir Graham Hearne
- George Rose
- Nathaniel Rothschild
- Mark Parris
Konuya dönelim…
Bay müstafi konsolos siyasete soyunuyor…
Gönlündeki partiye gidip üye kaydını yaptırıyor…
Ve 7 Haziran seçimlerinde HDP’den aday adayı oluyor…
Ama seçilemiyor…
Peki bunları Tüm bunları niye mi yazdım?
Söleyeyim!
“Kılavuzu Karga Olan” misali…. !!!
Böyle, açık seçik Türk(iye) sevdalısı(!) karmaşık kimlikler Türk Dış İşlerinde (ve MİT, Emniyet, TSK, vb.) pozisyon bulduğu sürece, meydana gelecek olan benzeri menfur olaylarda daha çok kafa patlatırız…
Yok efendim onlar kimmiş de, nereden kalkıp nereye konmuşlar da, nasılmış ta, nedenmiş de, filan feşmekan…
Daha çook yoruluruz….
“Türk Devletinin Türkleşmesi” için fena gecikiyoruz…
Demedi demeyin!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.