Adalet Bakanı: Af teklifi dışında yeni bir taslak hazırladık

Adalet Bakanı: Af teklifi dışında yeni bir taslak hazırladık

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, MHP'nin Meclis'e sunduğu af teklifi dışında bir taslak hazırladıklarını söyledi

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Suudi Arabistan'da tutuklu bulunan Cemal Kaşıkçı cinayeti zanlılarının Türkiye'ye iade edilmesi durumunda soruşturmanın başarıyla tamamlanacağını, aksi takdirde kafalarda soru işaretleri oluşacağını söyledi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yeni Şafak Gazetesi'nin gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi.

TÜRK MAKAMLARI ÇABA GÖSTERİYOR

Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili savcılığın hem uluslararası hem genel hukuk çerçevesinde titiz bir süreç yürüttüğünü söyleyen Gül, "Olayın İstanbul'da işlenmesi Türkiye'yi taraf kılıyor. Türk makamları bu konunun üstü örtülmeden, tüm boyutlarıyla ortaya çıkması ve suçluların hak ettiği cezayı alması için her türlü çabayı gösteriyor. Türkiye, hukuki ve adli kapasite itibariyle bu soruşturmayı çok büyük bir başarıyla tamamlar. Yeter ki bu zanlılar soruşturmaya dahil olsun" değerlendirmesini yaptı.

HER HALÜKARDA İADE EDİLMELİ

Suudi Arabistan'ın savcılığın hakkında iade talepnamesi düzenlediği 18 kişiyi Türkiye'ye iade suretiyle soruşturmanın aydınlatılması noktasında üzerine düşeni yapacağını aktaran Gül, "Elbette bu şekilde bir adım atmaması soruşturmanın gerçek anlamıyla tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda soru işaretlerini beraberinde getirecektir. Dolayısıyla süreç içerisinde nasıl bir tavır gerçekleştirirler, bilemiyoruz, ama iadeyi her hal ü karda yerine getirerek zanlıları Türkiye makamlarına vermesini bekliyoruz" diye konuştu.

DAVA ULUSLARARASI TOPLUMA MAL OLDU

"Soruşturmayı tamamladık, bitirdik" gibi bir şey denilse bile olayın Türkiye'de yaşandığını ve savcılığın yürüttüğü soruşturmayla önemli delil, bilgi ve bulgulara ulaşıldığını vurgulayan Bakan Gül, şöyle devam etti:

"Bir tarafın bu işi kapatmasıyla sona erecek bir olay değil. Burada Türk makamları kendi delilleri çerçevesinde soruşturmayı sürdürecektir. Bu olay tüm dünyaya, uluslararası topluma mal olmuştur. Yani bir ülkenin yargılamasından da öte bütün insanlık bu yargılamanın sonucunu beklemektedir. Dolayısıyla konu öyle üstü örtülecek bir konu değil. Bizim için aslolan bu olayın gerçek durumunun ortaya çıkmasıdır.

BÜTÜN İNSANLIK YARGILAMAYI BEKLİYOR

Biz Türkiye olarak BM dahil tüm uluslararası toplum, kurum, yetkili, soruşturmacıyla bu hususlarla ilgili bilgi ve belge paylaşmaya, iş birliğine hazırız. Suudi Arabistan'ın da bu konuda yakın iş birliği içinde olacağını ve bu talepleri olumlu karşılayacağını düşünüyorum. En azından bu iş birliği olmalı ki 'Evet sis perdesi ortadan kalktı, konu aydınlandı' denilsin. Yoksa bu dünyayı da uluslararası toplumu da Türkiye'yi de tatmin etmeyecektir, 'soruşturma bitti' denilse bile bitmeyecektir."

SİYASİ PARTİNİN BANKASI OLMAZ

CHP'nin İş Bankası'ndaki hisselerinin Hazine'ye devredilmesi konusundaki tartışmalara da değinen Bakan Gül, "Bir siyasi parti, bankacılık faaliyeti yapamaz. CHP'nin, Atatürk'ün vasiyet ettiği Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu'na (TTK) payları vermemek için direndiğini biliyoruz, bunlara mahkeme tutanakları, mahkeme kararları şahit. Atatürk'ün vasiyetini tam anlamıyla gerçekleştirmek için de payları bu iki kuruma vermeye yönelik ihtiyaç olduğu açık gözüküyor ama tabi Meclis'in takdirinde" ifadelerini kullandı.

İADE TALEPLERİMİZ YARGI MERCİLERİNE İLETİLMEDİ

 

 

FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in iade süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Gül, soruşturmalarla tespit edilen ve ABD makamlarına iletilen tüm delillerin çok önemli bulunduğu ve dikkate alındığını düşündüğünü kaydetti. İade talepnamelerindeki delillerle FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunu ve o örgütün başının da Fetullah Gülen olduğunun ispat edildiğini, sonradan ortaya çıkan ve yine ABD makamlarına iletilen her delilin de bunu teyit ettiği aktaran Gül, "ABD Adalet Bakanlığı şu ana kadar bizim gönderdiğimiz iade taleplerini yargı mercilerine iletmedi. Son görüşmemizde iade taleplerinin yargı mercilerine intikalini talep ettik, bunu yazıyla da bildirdik" dedi.

FBI FETÖ İLE İLGİLİ BİLGİ İSTEDİ

Şu ana kadar bu konuyla ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığını ancak FBI'nın FETÖ ile ilgili bir soruşturma yürüttüğü bilgisini aktaran Gül, "Bu kapsamda bilgi talep ettikleri hususlar var. Bunları yargı mercileri yerine getiriyor. Gönderdiğimiz delillerle ilgili daha ayrıntıları bilgiler istiyorlar. Somut fiiller üzerine yoğunlaştıkları soruşturmaları var. Bilgi talep ettiklerinde biz yardımcı olacağımızı söylemiştik" diye konuştu.

'AF' ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

MHP'nin TBMM'ye sunduğu af teklifine ilişkin ise AK Parti Hükümeti'nin hem ceza adaletini sağlamak hem de infaz sistemiyle ilgili ihtiyaç olması durumunda denetimli serbestlik ve benzer uygulamalarla ilgili düzenlemeler yaptığını hatırlatan Gül, "Elbette bu düzenlemeler hep bir zaruretten kaynaklanmıştır. Bu tekliften bağımsız olarak ihtiyaçlar ve zaruretler çerçevesinde toplumda hassasiyeti rencide etmeyecek ceza adaletini de sağlama anlamında çalışmalarımız var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla uygulamacılarla, akademisyenlerle bir teknik çalışma yapıyoruz" dedi.

SUÇ İŞLEYEN BİR KAPIDAN GİRİP DİĞER KAPIDAN ÇIKIYOR

Adalet Bakanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suç işleyen bir kişi karakolun bir kapısından girip diğer kapısından çıkıyor. Bu da insanların adalet duygusunu rencide ediyor. 'Yapanın yanına kar kaldı, kalıyor' algısı insanların kendine, topluma ve devlete olan güveni zedeliyor.

CEZASIZLIK ALGISINI ORTADAN KALDIRACAK YENİ BİR MODEL

Büyük suçlar da küçük suçlardan yola çıkıyor. Ama suçlar cezasız kalınca tekerrür ediyor, daha büyüğünü yapıyor. Biz bu konuyla ilgili de toplumda adalet duygusunu cezasızlık algısını ortadan kaldıracak, az da olsa cezasını çekeceği, ıslah olacağı model üzerinde çalışıyoruz. Çalışmamızı tamamlandığında Meclis'in takdirine sunacağız."

'CHP, FATURA TÜRKİYE'YE KESİLSE NE İYİ OLUR' DİYOR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cinayeti işlediler, cinayetten sonra ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıktılar" açıklamalarını eleştiren Gül, şunları kaydetti: "Yani böyle bir olayda bile 'Fatura Türkiye'ye çıksa, Türkiye uluslararası konjonktürde sıkışsa ne kadar iyi olur' diye düşünen bir muhalefet anlayışı var. Ama Türkiye'nin baştan itibaren bu süreci titizlikle sürdürmesi hem içeride hem dışarıda 'Acaba bu iş Türkiye'ye de bulaşır mı?' diyenleri üzmüştür. Yapılan hunharca katliamı bile siyasi malzeme yapmayı, Türkiye'ye dair hesapları asla insani bulmuyoruz. Bu konuda Türk makamlarını takdir etmiyorsun bari en azından olumsuz bir şey söyleyip Türk devletini töhmet altında bırakma."

YERİNDELİK DENETİMİNİ MİLLET SANDIKTA YAPAR

Bakan Gül, Danıştay'ın 'Andımız' kararıyla ilgili de şunları söyledi: "Bizim eleştirdiğimiz konu, bir yargısal aktivizmin, bir yargıçlar devletinin bir demokratik devlette olamayacağı. Madem işlemi yanlış buluyorsunuz doğru değilse anında vereceksiniz. Hadi olmadı bir ay sonra, o da olmadı bir yıl, iki yıl sonra verin. Ama 5 yıl sonra veriyorsunuz. 'Türkiye için önemli bir konunun kararını 5 yılda veriyorsan Mehmet amcanın, Emine teyzenin davasını kaç yılda görüyorsun' şeklinde insanların yargıya olan güvensizliği de ortaya çıkacaktır. Konunun bağlamından ziyade bu hangi konu olursa olsun yürütmenin konusu yürütmenin vereceği karardır. Yanlış olduğunu düşünüyorsa siyasi partiler muhalefet eder, millet kararını verir. Eğer yetersiz görürse sandıkta bunun hesabını sorar. Yani yerindelik denetimini mahkemeler değil millet sandıkta denetler."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler