Bir dönemim yaygın söylemi vardı:

İstanbul'un bir yerinde azıcık büyük genel hela açılsa, basın hemen haberi manşetten verirdi.

-İstanbul'da Balkan'ların ve Orta Doğu'nun en büyük helası açıldı.

Uygarlık yarışındaki ölçülerimiz böylesine küçük ve zavallıydı.

100 yıl önce EYALETLERİMİZ arasındaki geri ülkelerle sidik yarışına çıkılırdı.

Biz yarışa çıkardık ama  Balkan ve Orta Doğu ülkelerinin bundan haberleri olmazdı.

Yıllar sonra gerçekten Balkanlar ve Orta doğunun önüne geçtik.

Müjdemi de vereyim, Mısır'ı geride bıraktık.

Pakistan'ın önemli gazetelerinden  The News'de  2008 yılında yayınlanan  "Müslüman dünyasındaki kadınlar" başlıklı makalede, " Müslüman erkeklerin  kadınlara iyi muamele etmediği" görüşü savunulmuştu. Makalenin yazarı Dr. Faruk Salem.

Dünya Ekonomik Forumu'nca yayınlanan  "Küresel Cinsiyet Uçurumu" raporuna göre  kadınlara karşı  en çok suç işlenen ilk 10 ülke arasında Türkiye de bulunuyordu.

Kadınlara kötü davranan ilk 10 ülkeden 8'i ise Müslüman.

1- Yemen, 2- Çad, 3- Pakistan, 4- Nepal, 5-Suudi Arabistan, 6- Benin, 7- Fas,

8- TÜRKİYE , 9- Mısır, 10- Umman

8 Müslüman ülkenin yanında  % 80 i Hindu olan Nepal ve % 50 si yerel dinlere inan Benin yer alıyorlardı.

2008’den günümüze Türk kadınlarının durumunda değişiklik olmadı.

Türklere hakaret etti diye Hrant Dink'i, İncil basıyor diye basımevi sahiplerini, misyonerlik yapıyor diye İtalyan rahibi öldürenlere açık-gizli destek veren sözde Müslüman erkekler  kadınlara kötü muamelede 128 ülke içinde ilk 10 arasında olmanın onuruyla yaşıyorlar..

Dünyada neler yaşandığından habersiz, at gözlüğü  takılmış  kadın ve kızlarımız

"baş örtüsü özgürlüğümdür" diye yola çıkarak  kölelik bataklığına koşar adım gidiyorlar.

Şeriatın ayaklarına pranga, ağızlarına kilit, ellerine kelepçe  takacağını bilmiyor olamazlar.

21.yüzyılda kölelik için  böylesine teşne olmak  Çadlı, Beninli, Nepalli, Yemenli kadına yakışabilir ama  Türk kadınına hiç uygun düşmüyor.

128 ülkeyi kapsayan araştırmanın bir bölümü daha vardı:

Kadınlar açısından "en iyi 10 ülke" arasında tek Müslüman ülke bulunmuyor.

Bu sonuçlar incelendiğinde suçlu "İslam" olamaz.

Yüz yıllardır İslam'a getirilen erkekçe ve bencilce yorumlar  ile kadın sürekli aşağılanmış, toplumdaki sosyal yaşamın dışına itilerek eve kapatılmıştır..

Cumhuriyet Türkiye'sinin kadınlara kazandırdığı  haklar, ağaları, şeyhleri, yobazları ve  "HIRT" olmaktan öteye geçememiş erkekleri rahatsız etmiştir.

Kadınlar açısından  "en kötü" 10 ülke arasında yer almamız erkeklerin utancı, yüz karası ve zavallılığıdır..

Bunlarla övünülmez ama bizimkiler kendileriyle gurur duyuyorlar.

Ardahan’da ana okulu öğretmeni öldürülmüştü.

Savcılığa şikayet dilekçesi verilmiş.

Katil İstanbul’dan Ardahan’a gelmiş.

Ardahan Valisi şikayetin kendisine ulaşmadığını söylemişti.

Savcı dilekçelere ne işlem yapmış?

İstanbul’da bir insanı korumak zordur ama Ardahan kaç metre kare?

Öldürülme korkusu ile şikayet dilekçesi verdikten sonra ilgilenilmediği için öldürülen kaçıncı kadın?

Böyle giderse kadınlara kötü davranmada ilk 3 arasına gireceğiz.

İşin en acı yanı ise bununla övünecek çok sayıda hayvanımız olacağı…

Kadınlar gününü anarken  yapılacak en güzel iş, kadınlı erkekli aynanın karşısına geçerek  ciddi bir sorgulamaya başlamaktır.

Nereden nerelere gelindi?

 Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınlar nasıl giyiniyorlardı?

Hatta son Halife Abdülmecit’in .kızlarıyla çektirdiği resme bakmakta yarar vardır.

Son 10 yılda kadın cinayetlerinin ve kadına uygulanan şiddetin rekor düzeye ulaşmasının nedenleri de merak edilmeli.

Kadınlar gününü anmak  için  önce bu günün anlamını bilmek gerekir.

8 Mart Kadınlar gününü halaylarla kutlamak ise çok büyük bir saygısızlık ve terbiyesizliktir.

Yanarak ölen kadınların canını acıtır..

Ve bu kadar cahillik kadınlara hiç yakışmaz.